Examples of using "Vezető" in a sentence and their turkish translations:
Babam otobüs şoförü.
Tom lider değildir.
Tom iyi bir lider.
tabii ki derinden hissetmişti.
Güce ve iktidara giden yol
Ve bence sürücüsüz otomobil örneği
Tom olağanüstü bir liderdi.
Tom bir okul otobüsü sürücüsü.
daha iyi olma ve ülkemizi
Babam otobüs şoförüdür.
Mesela bir üniversitenin öğrenci kabul yöneticisisiniz
Köye giden yol çok engebeli.
Mary sincaplar konusunda dünyanın önde gelen uzmanıdır.
Başarmak için kestirme yoktur.
Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanımda.
ne hissettiğimizi anlamak için tek yol bu.
Tokyo'ya giderken Osaka'da mola verdim.
Cehennem iyi niyetlerle döşelidir.
Tom dönüş yolunu bulamadı.
Yolumuzu bulmanın ilk yolu da
Çin'de seyahat ediyorsanız, bir rehberle birlikte gitmek en iyisidir.
O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.
Polis sorunundan daha büyük olan, ilkelerdeki izlenecek yol için
Tabii bu uzman cerraha bağlı, ama kendi orada değil.
Tom işe giderken bir gazete alır.
John okula giderkenMary ile karşılaştı.
Tom buraya gelirken kayboldu.