Translation of "Télen" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Télen" in a sentence and their turkish translations:

- Gyakran meghűlök télen.
- Télen gyakran megfázom.

Ben kışın sık sık nezle olurum.

- Télen hamar beesteledik.
- Télen gyorsan sötétedik.
- Télen hamar leszáll az est.

Kışın gece çabuk çöker.

Télen hamar sötétedik.

Kışın hava erken kararır.

Télen korán sötétedik.

Kışın hava erken kararır.

Télen szeretek csokit enni.

Kışın çikolata yemeyi severim.

Télen mindig gyapjúzokniban alszom.

Kışın, ben her zaman yün çorapla uyurum.

Befagy a tó télen.

Göl kışın donuyor.

Előző télen voltam Bostonban.

Geçen kış Boston'daydım.

Télen dupla takaróval alszom.

Kışın çift battaniye ile uyurum.

- A nap télen korábban nyugszik.
- Télen korábban megy le a nap.

Güneş kışın daha erken batar.

- Néhány madárfaj melegebb vidékre költözik télen.
- Néhány madárfaj melegebb vidékre vándorol télen.

Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç ederler.

Mézzel egész télen tudnak táplálkozni.

Kış boyunca, stokladıkları balla beslenebilirler.

Sok hó volt múlt télen.

Geçen kış çok kar vardı.

Melegen tartotta az étkezdét télen.

Kışın yemek odasını sıcak tuttu.

Télen nem szívesen eszem fagyit.

Kışın dondurma yemekten zevk almam.

Nálunk télen sok hó van.

Kışın çok kar var.

Családom minden télen síelni jár.

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

- Télen születtem.
- Téli születésű vagyok.

Ben kışın doğdum.

Nálunk még télen sincsen sok hó.

Burada kışın bile çok karımız olmaz.

A télen nagyon sok méh elpusztult.

- Bir sürü arı kışın öldü.
- Kış boyunca birçok arı öldü.

Itt nálunk télen rengeteg hó van.

- Kışın burada çok kar olur.
- Kışın burada çok kar alırız.

Jövő télen is el szeretnék jönni ide.

Önümüzdeki kış buraya tekrar gelmek istiyorum.

Sok hó volt nálunk ezen a télen.

Bu kış çok kar aldık.

A sarki ürgék télen téli álmot alszanak.

Arktika tarla sincabı kış aylarında kış uykusuna yatar.

Olyanok voltak a mondataid, mint zöld rét télen.

Cümleleriniz çölde bir vaha gibiydi.

Tom azt mondja, hogy az idei télen Bostonba akar menni.

Tom bu kış Boston'a gitmeyi planladığını söylüyor.

Múlt télen Tom elcsúszott a jégen és eltörte a csípőjét.

Geçen kış Tom buzda kaydı ve kalçasını kırdı.

Nyáron és télen Finnországban élünk, tavasszal és ősszel meg Argentínában.

Yazın ve kışın Finlandiya'da yaşıyoruz; baharda ve sonbaharda Arjantin'de.

Ezen a télen a szerb hadsereg maradványai az albán hegyeken keresztül elmenekülnek.

O kış Sırbistan ordusunun geri kalanları Arnavutluk dağlarından kaçtı.