Examples of using "Télen" in a sentence and their turkish translations:
Ben kışın sık sık nezle olurum.
Kışın gece çabuk çöker.
Kışın hava erken kararır.
Kışın hava erken kararır.
Kışın çikolata yemeyi severim.
Kışın, ben her zaman yün çorapla uyurum.
Göl kışın donuyor.
Geçen kış Boston'daydım.
Kışın çift battaniye ile uyurum.
Güneş kışın daha erken batar.
Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç ederler.
Kış boyunca, stokladıkları balla beslenebilirler.
Geçen kış çok kar vardı.
Kışın yemek odasını sıcak tuttu.
Kışın dondurma yemekten zevk almam.
Kışın çok kar var.
Ailem her kış kayak yapmaya gider.
Ben kışın doğdum.
Burada kışın bile çok karımız olmaz.
- Bir sürü arı kışın öldü.
- Kış boyunca birçok arı öldü.
- Kışın burada çok kar olur.
- Kışın burada çok kar alırız.
Önümüzdeki kış buraya tekrar gelmek istiyorum.
Bu kış çok kar aldık.
Arktika tarla sincabı kış aylarında kış uykusuna yatar.
Cümleleriniz çölde bir vaha gibiydi.
Tom bu kış Boston'a gitmeyi planladığını söylüyor.
Geçen kış Tom buzda kaydı ve kalçasını kırdı.
Yazın ve kışın Finlandiya'da yaşıyoruz; baharda ve sonbaharda Arjantin'de.
O kış Sırbistan ordusunun geri kalanları Arnavutluk dağlarından kaçtı.