Translation of "Kerül" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Kerül" in a sentence and their turkish translations:

- Mennyibe kerül?
- Mennyibe kerül ez?

Fiyatı ne kadar?

- Tudod, hogy mennyibe kerül?
- Tudod, mennyibe kerül?
- Tudod, mibe kerül?
- Tudod, mibe kerül ez?

Bunun kaç para olduğunu biliyor musun?

Kerül engem.

O benden sakınır.

Sokba kerül?

Pahalı mı?

Ez mennyibe kerül?

- Bunun fiyatı nedir?
- Bunun fiyatı ne kadar?

Két euróba kerül.

2 avroya mal olmaktadır.

Érdekel, mennyibe kerül?

Onun kaça mal olduğu umurunda mı?

Ez sokba kerül.

Bu pahalı.

Tom kerül engem.

Tom benden kaçınıyor.

- Mennyibe kerül ez a karóra?
- Mennyibe kerül ez az óra?

Bu saat ne kadar?

- Mennyibe kerül ez a kanapé?
- Mennyibe kerül ez a szófa?

Bu çekyat ne kadar?

- Mennyibe kerül ez a sapka?
- Mibe kerül ez a sapka?

Bu şapkanın fiyatı nedir?

Mentális magánéletünk veszélybe kerül.

ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.

Az nehéz helyzetbe kerül:

çok zor seçimler yapmak zorundasınız:

Mennyibe kerül a buszjegy?

Otobüs ücreti nedir?

Fogalmam sincs, mennyibe kerül.

Onun maliyeti hakkında bir fikrim yok.

Mennyibe kerül a narancslé?

Portakal suyu ne kadar eder?

Ez 30 euróba kerül.

Bu €30'a mal olacak.

Mennyibe kerül egy mozijegy?

- Bir sinema bileti kaça mal olur?
- Bir sinema bileti kaç para?

Mennyibe kerül egy szoba?

Bir oda ne kadar?

Mennyibe kerül a kalács?

Kekin maliyeti nedir?

Emlékszel rá, mennyibe kerül?

Bunun kaça mal olduğunu hatırlıyor musun?

Mennyibe kerül egy sör?

Bir bira ne kadar tutar?

Mennyibe kerül az naponta?

Bu, günlük kaç para?

Ez 10 forintba kerül.

Bu, 10 forint ediyor.

Mennyibe kerül egy jegy?

Bilet fiyatı ne kadar?

Elnézést, ez mennyibe kerül?

Affedersiniz, bunun maliyeti nedir?

Csak tíz dollárba kerül.

Maliyeti sadece 10,00 dolar!

Tom gyakran kerül bajba.

Tom genellikle sıkıntı çeker.

Mennyibe kerül az újság?

Gazete ne kadar?

Mennyibe kerül a tojás?

Yumurta ne kadar?

Tom néha bajba kerül.

Tom bazen başını belaya sokuyor.

Tom most kerül engem.

- Tom artık benimle muhatap olmaktan kaçınıyor.
- Tom artık beni görmezden geliyor.

- Mennyi a belépti díj?
- Mennyibe kerül a belépőjegy?
- Mennyibe kerül a belépő?

Giriş ücreti ne kadardır?

- Mennyibe kerül?
- Mennyibe kerül ez?
- Mi az ára?
- Mit kóstál?
- Mennyiért van?

- Onun maliyeti nedir?
- O kaçadır?
- Onun fiyatı nedir?

- Ez a mobiltelefon egy vagyonba kerül.
- Ez a mobil egy vagyonba kerül.

Bu cep telefonu, bir servete mal olur.

Mindegyik több millió dollárba kerül,

büyük bir gemiye

Esetleg sokba kerül a parkolás?

Pahalı otoparklardan mı?

Itt kerül Kína a képbe.

İşte bu noktada Çin devreye giriyor.

Körülbelül 200 000 dollárba kerül,

maliyeti 200,000 dolar,

Mennyibe kerül a legdrágább autó?

En pahalı araba ne kadar?

Egy jegy 20 jenbe kerül.

Biletlerin her biri yirmi yen.

Mennyibe kerül itt egy sör?

Burada bir biranın maliyeti nedir?

Mennyibe kerül ez a ruha?

Bu elbise ne kadar?

Ez körülbelül harminc euróba kerül.

Yaklaşık otuz avroya mal olur.

- Túl sokba kerül.
- Túl drága.

O çok fazla maliyetli.

A könyv öt dollárba kerül.

Bu kitabın maliyeti beş dolar.

Mennyibe kerül ez a banán?

- Bu muzun maliyeti ne kadar?
- Bu muzun fiyatı nedir?

A sárgarépa három dollárba kerül.

Havuç üç dolar.

A tea két euróba kerül.

- Çay, iki avro ediyor.
- Çayın fiyatı iki avro.

Ez 3000 japán jenbe kerül.

Bu üç bin japon yeni değerinde.

Mibe kerül ez a szemüveg?

Bu bardaklar ne kadar tuttu.

Mennyibe kerül ez a cipő?

Bu ayakkabılar ne kadar?

Mennyibe kerül egy üveg sör?

- Bir şişe bira ne kadar?
- Bir şişe bira kaça?

Mennyibe kerül ez a gyűrű?

Bu yüzük ne kadar?

Mennyibe kerül az az autó?

- O arabanın maliyeti ne kadar?
- O araba kaç para?

Tom soha nem kerül bajba.

Tom asla başını belaya sokmaz.

Mennyibe kerül ez a kanapé?

Bu kanepe ne kadar?

Mennyibe kerül ez a laptop?

- O laptop ne kadar?
- O dizüstü bilgisayar ne kadar?

Mennyibe kerül ez a rádió?

Bu radyo ne kadardır?

Mennyibe kerül ez a fényképező?

Bu kamera kaç para?

Mennyibe kerül ez a póló?

Bu tişört ne kadar?

és évente 42 milliárd dollárba kerül

ve her yıl bu ruhsal bozukluğu tedavi etmek için

Így amikor rám kerül a sor,

Böylece sıra bana geldiğinde

Ez a CD tíz dollárba kerül.

Bu CD'nin fiyatı on dolardır.

Az a fajta kétszer annyiba kerül.

O tür iki kat pahalı.

Mennyibe kerül ez a hegyi kerékpár?

O dağ bisikleti kaç para?

Ez az utazás sok pénzbe kerül.

Gezi çok fazla para gerektirir.

Ez a konferencia évente kerül megrendezésre.

O konferans her yıl düzenlenir.

Valószínűleg még egy dollárba sem kerül.

Muhtemelen o bir dolardan daha az paraya mal oldu.

Sokba kerül irodát bérelni Boston belvárosában.

Boston'un şehir merkezinde bir ofis kiralamak pahalı.

- Mindenért fizetni kell.
- Minden pénzbe kerül.

Her şey paraya mal oluyor.

Ez az óra 70000 jenbe kerül.

Bu saat, 70.000 yene mal oldu.

Elnézést, mennyibe kerül ez a pulóver?

Affedersiniz, bu kazak ne kadar?

Egy csésze kávé egy koronába kerül.

Bir fincan kahve bir kron.

Tom álomba zuhan, amint ágyba kerül.

Tom yatağa girer girmez uykuya dalar.

Nagyjából harminc dollárba kerül a javítása.

Onu tamir etmek yaklaşık otuz dolar tutacak.

- Nem tudom, mennyibe kerül az a két bicikli.
- Nem tudom, mennyibe kerül az a két kerékpár..

Bu iki bisikletin kaça mal olduğunu bilmiyorum.

Ma, ha egy szabadalom kihirdetésére kerül Amerikában,

Şu anda Amerika'da bir patent verildikten sonra

Amennyiben közülük kerül ki a legtöbb munkaerő.

iş dünyasındaki en büyük jenerasyon oldular.

Keresés közben messze kerül a bölcsőde biztonságától...

Ebeveynlerini ararken grubun sağladığı güvenli ortamdan uzaklaştı.

Az a könyv 3 ezer jenbe kerül.

- O kitap 3.000 yene mal olmaktadır.
- O kitap 3,000 yendir.

Az új motor kipróbálására ma kerül sor.

Yeni motor testi bugün gerçekleşir.

Tom azt mondta, hogy túl sokba kerül.

Tom onun çok fazla maliyeti olduğunu söyledi.

A születésnapi bulijára holnap este kerül sor.

Onun doğum günü partisi yarın akşam gerçekleşecek.

Ez a pár cipő kétszáz dollárba kerül.

Bu çift ayakkabı iki yüz dolar fiyatındadır.

Meg tudnád mondani, mennyibe kerül egy jegy?

- Bir biletin kaç paraya mal olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Bir biletin ne kadar olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Bir biletin kaç para olduğunu bana söyleyebilir misin?

Az ezüst kevesebbe kerül, mint az arany.

Gümüş altından daha ucuza mal olur.

- Mennyibe kerül egy tojás?
- Mennyi egy tojás?

Bir yumurta kaç para?

Ez a baba csak hatvan centbe kerül.

Bu bebek sadece altmış senttir.

Nem tudom, mennyibe kerül ez a motorbicikli.

- Bu motosikletin kaç para olduğunu bilmiyorum.
- Bu motosikletin ne kadar olduğunu bilmiyorum.