Examples of using "Követte" in a sentence and their turkish translations:
Tom izledi.
O onu eve kadar izledi.
Tom, Mary'yi izledi.
Bush başkan olarak Reagan'ı izledi.
Tom tavsiyeme uydu.
Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.
İki dedektif şüpheliyi izledi.
Polis onu Paris'e kadar tüm yol boyunca izledi.
Bu cinayeti kim işledi?
Köpek kuyruğunu sallayarak, sahibini izledi.
Avcı ayının izlerini takip etti.
- Tom polisin kendisini takip ettiğini biliyordu.
- Tom polisin kendisini takibe aldığını biliyordu.
- Tom polis takibinde olduğunun farkındaydı.
- Aynı hatayı iki kez yaptı.
- İki defa aynı hatayı yaptı.
ve KKK örgütünün yükselişiyle devam etti.
Tom bu hatayı kasten yaptı.
Bildiğimiz üzere, 11 Eylül çok fazla şok ve acıya neden oldu.
Bedeni hafifçe öne eğilmiş, kokunun izini takip ediyordu.
Alexander ölünce tahtına Nikolas gelir. Nikolas muhafazakar ve gericidir.
Bir başarısızlığı bir başkası izledi.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti fakat o onun tavsiyesine uymadı.
Polis ikizlerden hangisinin suçu işlediğini belirleyemedi.