Examples of using "Erdő" in a sentence and their turkish translations:
Orman yanıyor.
Orman yaşamla iç içedir.
Orman, ağaçlarla doludur.
Orman çok sık.
1,2 milyondan fazla ormandan gelen veri ile
Mantarlar ormanın geri dönüşümcüleridir.
Neredeyse ormanın zihni gibi.
Orman çok durgundu.
Orman ağaçlarla dolu.
- Orman çok sakindi.
- Orman çok huzurluydu.
Sonbaharda orman gerçekten güzeldir.
Tom orman seslerini dinledi.
Bir ormanı yakmak için bir kıvılcım yeterli olur.
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
bunu yaparsan ormanın tüm sürecine müdahale etmiş oluyorsun.
Kara Orman keki doğal bir afrodizyaktır.
Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.
Durup ormanla bütünleştim
Ormandaki renk harmonisine hayran kaldığımı hatırlıyorum
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Ormanda ortalık tekrar sessiz oldu.