Examples of using "ősi" in a sentence and their turkish translations:
Bu bina eski.
Bu eski bir Amerikan âdeti.
Tom eski bir el yazmasını okuyordu.
Bu arkeologlar antik kalıntıları inceliyor.
İşte tekrar, Pilbara'da yer alan antik volkanik tabiat manzarası.
Fakat günümüzde yolları üzerinde engeller var.
Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu.
büyük ve ağır nesneleri ayakta hareket ettiriyorum;
Kadim bir tapınağa sığınarak geçirilen bir günün ardından...
Eski Mısır'da kediler kutsal hayvandı.
Bu bilmecenin ipucu yine antik kayaç kayıtlarından geliyor.