Examples of using "Rosen" in a sentence and their turkish translations:
Ben beyaz gülleri kırmızı olanlardan daha çok severim.
Güller güzel kokar.
Güller güzel.
Tom güller yetiştirdi.
O güller yetiştirdi.
Pembe güller güzeldir.
Ben kırmızı gülleri severim.
Güller en sevdiğim çiçeklerdir.
Güller güzel kokar.
Bu güller güzel.
Tom gülleri suladı.
Ben bahçeye güller diktim.
Sana kırmızı güller getirdim.
Dikensiz güller yoktur.
Güller ilkbaharda çiçek açar.
Bahçedeki güller açıyor.
Senin dudakların güller gibi.
Biri sabırla gülleri toplar.
Güzel güller için ne yazık.
- O, bahçede güller dikti.
- Bahçeye gül ekti.
Gülleri görmek istiyorum.
Güzel güller için teşekkürler.
Bahçede bir sürü gül var.
Kırmızı güller güzel çiçeklerdir.
Bu hoş kokulu gülleri sana veriyorum.
Bahçedeki güllerin tatlı bir kokusu var.
Güller çiçeklerle dolu.
- Güller açıyor.
- Güller çiçek açmışlar.
Çiçeklikteki güller güzel kokuyor.
Bahçede hiç gül yoktu.
Çelik yapının yanında güller var.
Çelik binanın önünde güller var.
Çelik binanın arkasında güller var.
Şu güller çok güzeldir.
Beyaz güller çok güzel.
Güller şimdi tam çiçek açmıştır.
Odasını güllerle dekore etti.
Gördüğünüz şu çiçekler güldür.
Bahçemdeki güller güzeldir.
Betty bazı güller ve Jane bazı karanfiller getirdi.
Gül ve zambak gibi çiçekleri severim.
Bahçedeki güller tam çiçeklenmişti.
Güllerin kokusu bütün odayı doldurdu.
Onun için üç tane güzel gül seçti.
Adam eşi için güzel güller alıyor.
Güller bu yaz ne de güzel çiçek açtı.
Güllerin kokusu kadar çok sevdiğim hiçbir şey yok.
Diken ekenlerin gül hasat etmeyi beklememeleri gerekir.
Gerçek bir beyefendi kadınına kırmızı güller getirir.
Gülü kırmak isterseniz dikenlerin sıkışmasından korkmayın.
Tom Uluslararası Kadınlar Günü için Mary'ye bir demet gül getirdi, ama o bunu yersiz buldu.
- Dikensiz bir gül yoktur.
- Her gülün dikenleri vardır.
Mary Tom'dan ayrılır ayrılmaz John bir demet gülle onun ön kapısındaydı.