Examples of using "Muttersprachler" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un ana dili Fransızcadır.
Sen kesinlikle bir anadil konuşanısın.
Tom bir yerli gibi İngilizce konuşabilir.
O, bir yerli gibi İngilizce konuşur.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Bu cümle bir yerli konuşucu tarafından kontrol edilmeli.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.
- Yerli bir konuşurla dört yıl İngilizce çalıştım.
- Yerli bir konuşur ile dört yıl İngilizce çalıştım.
Sana Tom'un bir anadil konuşuru olmadığını düşündüren nedir?
Tom bir yerli Japonca konuşuru ile Japonca çalışmak istedi.
Fransızca Tom'un ana dilidir.
Ben anadil olarak konuşan birinin bunu o şekilde söyleyeceğinden şüpheliyim.
Keşke Fransızcayı ana dilim gibi konuşabilsem.
Tom Fransızcayı ana diliymiş gibi konuşuyor.
Doğuştan Japonca bilen biri, İngilizcenin öğrenmek için zor olduğunu düşünür mü?
Ana dili İngilizce olan konuşurlar başka dilleri öğrenmeye alışkın mıdır?
Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Bir anadil konuşurunun bunu o şekilde söyleyeceğini sanmıyorum.
Gramer olarak doğru ama anadil olarak konuşanlar böyle bir şey söylemezler.
Yerli bir Fransız konuşmacının bunu o şekilde söyleyeceğini sanmıyorum.
Eğer Fransızca çalışacaksam bir yerli Fransızca konuşucusuyla çalışmayı tercih ederim.
Bir yerli Fransızca konuşucu ile evlendikten sonra Fransızcam daha iyi oldu.
Eğer ana dili İngilizce olan biriyle çalışmak istiyorsanız, lütfen benimle iletişime geçin.
Daha çok yerli bir konuşmacı gibi ses çıkarmak için ne yapabilirim?
Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
Onun en büyük hayali bir yerli gibi konuşabilmek.
Bir anadil konuşurunun şimdiye kadar onu o şekilde söylediğini hayal bile edemiyorum.
Bu denemeyi düzeltmeme yardımcı olabilecek bir yerli konuşmacı arıyorum.
Akıcı olarak konuşan çok arkadaşım var fakat hâlâ yerliler gibi ses çıkaramıyorlar.
Neredeyse dünyanın her yerinde anadili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmak mümkündür.
Çoğu insan bir yabancı dil öğrenmenin en iyi yolunun bir anadil konuşurundan öğrenmek olduğunu söylüyorlar.
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olmadığını asla tahmin edemezdi.
Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
Bir yerli gibi konuşmama gerek yok, ben sadece akıcı olarak konuşabilmeyi istiyorum.
Üniversitemizden mezun olan her öğrenci anadili İngilizce olan biriyle en az iki yıl İngilizce çalıştı.
Ne kadar çabalarsam çabalayayım bir yerli gibi sesletim yapacağımı sanmıyorum.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
Bir yerli gibi konuşacağımı sanmıyorum ve gerçekten konuşmam gerektiğini sanmıyorum.
Bir yerli gibi konuşabilmemin gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece akıcı şekilde konuşabilmeyi istiyorum.
Sanırım bazı yabancı dil öğretmenlerinin bir yerli konuşucu ile çalışmadan üniversitelerden mezun olmaları bir ayıptır.