Examples of using "Double" in a sentence and their turkish translations:
Simgeye sağ tıklat.
Çifte park etmişsiniz.
İki kat ödeyeceğim.
İki kat ödemeniz gerekecek.
İki katlı tuvalet kağıdını.
O bir çift kişiliğe sahiptir.
- Onun iki çenesi var.
- Gıdısı var.
- Onun gıdısı var.
Çevirmenin ikili bir görevi vardır.
- Sami ikili bir hayat yaşıyordu.
- Sami ikiyüzlü bir hayat yaşıyordu.
bu dijital egsozu, “digitome”u paylaşmaya başlayabiliriz
Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.
- İki ucu keskin kılıç.
- İki ucu keskin bıçak.
Bu kelimenin bir çift anlamı var.
Şirket olarak hem yatırımcılara kâr sağlayarak
Bu tembel hayvan çift ampüte geçirdi
Ama gecenin olumsuz yanları da var.
Maaşımın iki katını kazanıyor.
Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.
Buraya bir çift espresso.
Her cümleden sonra bir çift boşluk bırakın.
Bende beş nüsha var ama bana bunun iki katı lazım.
Biri kopya bir cümleyi nasıl kaldırabilir?
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.
Kopya bir cümle nasıl çıkarılabilir?
zürafalar ise, sessizlik ağaçları
Bir yeri yakınlaştırmak için haritayı çift tıklayın.
Yedek anahtarım var.
Bu sabah kahve dükkanında çok sıcak bir çift espresso içtim.
Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.
Ben fiyatın iki katını öderim.
- Fiyatlar on yıl öncesinin iki katı.
- Fiyatlar on yıl öncesininkinin iki katı.
Onun maaşı yedi sene öncesinin iki katı.
Yedek anahtarın var mı?
!" Dedi, kamp yardımcısına Davout'un gözlük takmasıyla şaka yaptı.
Tom ikili bir hayat sürdü. Birbirleriyle ilgili hiçbir şey bilmeyen iki ailenin babasıydı.