Examples of using "Yhteiskunnassa" in a sentence and their turkish translations:
Bir toplumda yaşıyoruz.
Bu yüzden, bu hayvana karşı duyulan korku toplum ve kültürler aracılığıyla
Biz sadece bir ekonomide değil, bir toplumda yaşıyoruz.
Eşit bir toplumda şovenizm için yer yoktur.
Bireyin hakları özgür bir toplumda en önemli haklardır.
Bugün, modern toplumda sporun öneminden bahsetmeyi planlıyorum.
Bir toplumda yaşıyoruz.