Examples of using "Piristää" in a sentence and their turkish translations:
- Bu sizi neşelendirecek.
- Bu seni neşelendirecek.
- Bu sizi keyiflendirecek.
- Bu seni keyiflendirecek.
Müzik hayatımızı aydınlatır.
- Onu mutlu etmeyi denedim.
- Onu keyiflendirmeye çalıştım.
Tom, Mary'yi neşelendirmek istiyor.
Biz onu neşelendirmek için çalıştık.