Examples of using "Päälle" in a sentence and their turkish translations:
Klimayı aç.
O frene bastı.
- Radyoyu aç.
- Radyoyu açsana.
Tom'un kafasına ne oldu?
Tom TV'yi açtı.
Tom ısıtıcıyı açtı.
Işığı açık bırakma.
Klimayı çalıştırır mısın?
Bitti. Katmanlı giysilerimizi giyelim.
Kapağı üzerine kapatalım.
Işıkları açık bıraktın.
- Işıkları açtım.
- Işıkları yaktım.
Ellerini başının üzerine koy.
Sinyal lambanı tak.
Ceketini giy.
Lütfen televizyonu aç.
- Lütfen, radyoyu aç.
- Lütfen radyoyu aç.
Tom sağ flaşörü açtı.
Ve bu atkıyı kullanıp üzerine işeyeceğim.
Radyoyu açabilir miyim?
Tom ışığı açtı.
Tom ışıkları yaktı.
Tom radyoyu açtı.
Şu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
Klimayı açık bırakma.
Lütfen klimayı açar mısınız?
TV'yi açık bırakma.
Kutunun üzerine bir şey koymayın.
Üstüne basmak istemiyorum.
Centenario Stadyumu'nun bayrakları altında beceriyorlar seni.
...ağını üstüne kapadı.
Işığı aç, lütfen.
Televizyonu açmamın bir sakıncası var mı?
O, içkisini tüm smokinimin üzerine döktü.
Radyoyu açtım.
Üzgün olmaktansa güvende olmak daha iyi.
Ah, sokak lambaları açıldı.
Tom dün araç ile bir köpek ezdi.
Benim ismimin baş harfleri benim evrak çantasının üstünde.
Tom hoparlörü açtı.
Kaydedilmiş verinin üzerine yazmak ister misin?
Tom kızarmış ekmeğine biraz reçel sürdü.
Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyım.
Venedik, İtalya Sular üzerinde yükselen şehir
Pijamalarını giy.
Önlüğünü giy.
Biz tepenin zirvesine ulaşmadan önce motor iflas etti.
Televizyonu açmamın bir sakıncası var mı?
Tom Mary'nin kesiğine bir bandaj koydu.
Bir ceket giymeliydim.
Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
Yarın randevumda ne giymem gerektiğini düşünüyorsun?
Ebeveynleri zengin olan çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını bilmezler.
Hava karardı. Işığı açar mısın?
Tom ışığı açtı ve içeri girdi.
Tom dişlerini fırçaladı ve pijamalarını giydi.
Kitabı indirdim ve ışığı açtım.
Dersten sonra sandalyeleri masaların üstüne koymayı unutmayın.
Lütfen ışığı açın.
Bir gözlük alana ikincisi bedava.
Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin
Tom klimayı açtı.
Kutunun üstüne oturma!Onu kıracaksın!
Köpeğime bir araba çarptı.
- Bu çizginin üstünü imzalayın.
- Bu satırın üstüne imza atınız.
- Bu satırın üstüne imza atın.
Üşüyorsanız, ısıtıcıyı açabilirsiniz.
Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.
Hava kararıyor. Lütfen benim için ışığı yak.
Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.
Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp
Öğrenciler öğretmenin kazağını ters giydiğini gördüklerinde alçak sesle güldüler.
Tom klimayı açtı ve daire soğumaya başladı.