Translation of "Maailma" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Maailma" in a sentence and their turkish translations:

- Hei, maailma!
- Terve, maailma!

- Selam dünya!
- Merhaba dünya.

- Pieni maailma.
- Maailma on pieni.

Bu küçük bir dünya.

Hei maailma!

Merhaba dünya.

Hei maailma.

Merhaba dünya.

Pieni maailma.

Dünya küçük.

maailma sanoisi sosiaalidemokratian -

herkes muhtemelen sosyal demokrasinin

Maailma on ylösalaisin.

Dünya tersine dönmüş.

Maailma on muuttunut.

Dünya değişti.

Maailma on julma.

Dünya zalim.

Maailma on pieni!

Bu küçük bir dünya!

Niin pieni maailma!

Ne küçük bir dünya böyle!

Maailma kuuluu rohkeille.

Dünya cesurlara aittir.

Maailma, mineraaleista ja vedystä -

Dünya, maden evreni,

Maailma on todella monimutkainen.

Dünya çok karmaşık.

Maailma on kaunis paikka.

Dünya güzel bir yer.

Maailma on hullu paikka.

- Dünya delice bir yer.
- Dünya çılgın bir yer.

Maailma on suuri paikka.

Dünya büyük bir yer.

Maailma on vaarallinen paikka.

Dünya tehlikeli bir yerdir.

Maailma ei pyöri sinun ympärilläsi.

Dünya senin etrafında dönmüyor.

Tämä maailma on kyynelten laakso.

- Bu dünya dert dünyasıdır.
- Bu dünya çile dünyasıdır.

Jokainen ihminen on koko maailma.

Her insan bir dünyadır.

- Todellisuus on usein tarua oudompaa.
- Todellinen maailma on usein oudompi kuin satujen maailma.

Gerçek dünya genellikle kurgusal dünyadan daha tuhaftır.

Se on maailma, jota silmämme eivät näe.

Gözlerimizle içine sızamadığımız bir dünyadır.

Niin maailma toimii. Sitä tapahtuu kaikissa tilanteissa.

Dünyanın düzeni böyle. Bu herhangi bir koşul altında olabilir.

Hän on mahtavin tiedemies, jonka maailma on koskaan tuottanut.

O, dünyanın şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük bilim adamı.

Maailma on kuin suuret tanssiaiset, jossa jokaisella on naamio.

Dünya herkesin bir maske taktığı büyük bir balo.

Maailma seuraa kultaista sääntöä: se, jolla on kultaa määrää säännöt.

Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.

Kun olin lapsi, luulin, että jos kuolisin, maailma vain katoaisi. Miten lapsellinen harhaluulo! En vain voinut hyväksyä sitä, että maailma voisi jatkaa olemassa oloaan ilman minua.

Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.

Jos maailma ei olisi siinä tilassa kuin se on nyt, voisin luottaa keneen tahansa.

- Dünya şimdi olduğu durumda olmasa, kimseye güvenemem.
- Eğer dünya şimdiki şeklinde olmasaydı herhangi birine güvenebilirdim.

Jotkut ihmiset uskoivat, että maailma oli menossa loppuaan kohti 2000, toiset 2012... mutta olemme silti täällä!

Bazı insanlar dünyanın sonunun milenyumda, bazıları da 2012'de geleceğine inanıyordu ama hâlâ buradayız!

On maailma näyttämö, ja miehet sekä naiset näyttelijöitä, eivät enempää. He astuvat lavalle ja poistuvat siltä, ja ihminen esittää aikanaan montaa osaa, hänen näytöksinään seitsemän ikää.

Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.