Examples of using "Kalliita" in a sentence and their turkish translations:
Krizantemler pahalı.
Arabalar pahalı.
Düğünler pahalıdır.
Taksi pahalıdır.
Çocuklar masraflıdır.
Bu kravatlar çok pahalı.
Ahşap sandalyeler pahalıdır.
Tom sık sık pahalı kıyafetler satın alır.
- Tom genelde pahalı kıyafet almaz.
- Tom genelde pahalı giyinmez.
Çok pahalı!
Sonra uzun randevular ve pahalı ücretler...
Bu kurabiyeler pahalı değildir, ancak tadı iyidir.