Examples of using "Kalaa" in a sentence and their turkish translations:
Balık yer misin?
Balık zamanı! Evet.
Pekâlâ, şunun tadına bakalım!
Balık, lütfen.
Balık ister misin?
Bir balık yüzebilir.
Dün balık yedim.
Nasıl balık pişireceğini biliyor musun?
Taze balık yemek istiyorum.
Hiç balık ızgara yaptın mı?
Tom üç balık yakaladı.
Bu balık değil.
Tom balık yemez.
Bu gece herkese yetecek balık var.
O çiğ balık yemez.
Hangisini yedin, balık mı yoksa et mi?
Çocuklarım balık yemeyi reddediyor.
Bir balık bile yakalamadım.
İngilizcede bu balığa ne denilir?
Yunanlar da sık sık balık yerler.
Hangisini tercih edersin, et mi yoksa balık mı?
Yunanlar da sık sık balık yerler.
Dün üç balık yakaladım.
Ne tür balık yemekten hoşlanıyorsun?
yoksa larvaları alıp donmuş gölde balık mı avlayalım?
O mağaza et ve balık satar.
Foklar balık yer.
Sadece balık yeme. Biraz et de ye.
Sadece balık yeme. Et de ye.
Yüzmeyi ve balık yakalamayı öğrenme vakitleri geldi.
Karınları balıkla doldu, kurulanıp kürklerini fırçalama vakti.
Tom bir haftada benim bir yılda yediğimden daha çok balık yiyor.
Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.
Tom Mary ondan daha fazla balık yakaladığı için şaşırmıştı.