Examples of using "Juoksi" in a sentence and their turkish translations:
Asker koştu.
Mary koştu.
O koştu.
Bir köpek koşuyordu.
Tom kamerasıı almak için koştu.
At hızlı koştu.
Tom dışarıya koştu.
Tom maratonda koştu.
Ayı beni kovaladı.
Köpek ona doğru koşuyordu.
O tam hızda koştu.
- Erkek kardeşinden daha hızlı koştu.
- Kardeşinden daha hızlı koştu.
Tom tepeden aşağı koştu.
Kate babamın restoranına doğru koştu.
Fare yatağın altına kaçtı.
O, sınıfa koştu.
Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.
O elinden geldiğince hızlı koştu.
Bir sürü çocuk tavşanı kovaladı.
Köpek beni görür görmez kaçtı.
Koşuyordu ve yardım istiyordu.
Tom korkmuş bir tavşan gibi koştu.
Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Polisi görünce hırsız kaçtı.
Tom yanan evden kaçtı.
Tom karda yalınayak koştu.
Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
O, mümkün olabildiğince hızlı koştu.
Tom'u tokatladıktan sonra, Mary odadan dışarıya doğru koştu.
Tom kapıya koştu ve dışarı çıkmaya çalıştı.
Köpek bir kediyi kovalıyordu.
Tom silah seslerini duyar duymaz evin dışına koştu.
O para ile kaçtı.
Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi.