Examples of using "Jalkansa" in a sentence and their turkish translations:
O bacaklarını tıraş eder.
Tom ayaklarını yıkadı.
Onun bacakları uzun.
Onun sağ ayağı uyuşmuştu.
Tom futbol oynarken bacağını incitti.
John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
Düştü ve sol bacağını kırdı.
Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.
O, bacağını kırdığında üç ay koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı.
Sol bacağından ameliyat oldu.
Tom çorap giymiyordu, bu yüzden ayakları üşüyordu.
O, mümkün olabildiğince hızlı koştu.
O elinden geldiğince hızlı koştu.