Examples of using "Tortured" in a sentence and their turkish translations:
Ben işkence gördüm.
- Onlara işkence edildi.
- Onlar işkence gördüler.
Onlar Tom'a işkence ettiler.
Tom'a işkence edildi.
Onlara işkence yaptık.
Onlar ona işkence yaptılar.
Onlar ona işkence yaptılar.
Onlar size işkence etti.
Kimse işkence görmedi.
Heretikler işkence gördü.
Sana işkence edildi.
Tom'a işkence edilmiş olmalı.
Tom'a işkence ediliyor.
O bir hükümlüye işkence etti.
Bir makuma işkence ettin.
Dan'a da işkence edildi.
O bir tutukluya işkence etti.
Tom'a nerede işkence yapıldı?
Sami'ye işkence ediliyordu.
Mahkûmlara işkence ettim.
Guido Fawkes'a nerede işkence edildi.
Tom'a işkence edildi ve öldürüldü.
Dania'ya tecavüz edildi ve işkence yapıldı.
Tom polis tarafından işkence gördü.
Sami, kadınları kaçırdı, işkence yaptı ve onları öldürdü.
Hapsedildi, yedi yıl boyunca ona işkence ettiler.
Patron eleştirisiyle işçilere işkence yaptı.
İşkence edilirken onun çektiği acı akılalmazdı.
Onlar, tutukluya önce işkence ettiler ve sonra onu öldürdüler.
Leyla bir sandalyeye bağlandı ve işkence gördü.
İdamdan önce aylar boyunca vahşice işkence gördüler.
Uygar Avrupa'da, boğalar eğlence için hala işkence edilip öldürülüyorlar.
Bana işkence edildiği için yapmadığım bir şeyi kabullendim.
Tom, polis tarafından öldürülmeden önce birkaç kişiye işkence edip öldürdü.
"Leyla korkunç biçimde işkence gördü." "Zaten onun cehennemden geçtiğini görebiliyorum."
Nefret ediyorum ve seviyorum. Neden diye sorarsan bilmiyorum, böyle geçiyor içimden ve kahroluyorum.