Examples of using "Sue" in a sentence and their turkish translations:
Dava açıyorum.
Ben sizi dava edeceğim.
Tom'u mahkemeye verelim.
- Dava edemeyiz.
- Dava açamayız.
Onlara dava açalım.
Ona dava açalım.
Ona dava açalım.
Tom, Mary'yi dava edecek.
Seni ihbar edeceğim.
Tom'u dava etmelisin.
Onlar Tom'u dava etmeli.
Tom'a dava açtın mı?
Tom'a dava açmalıyız.
Ona dava açtın mı?
Ona dava açtın mı?
Onları dava etmelisin.
Onu dava etmelisin.
Onu dava etmelisin.
Onları dava etmeliyiz.
Tom onları dava etmeli
Onlar sana dava açmalı.
Onlar ona dava açmalı.
Onlar ona dava açmalı.
Onlara dava açmalıyım.
Ona dava açmalıyım.
Ona dava açmalıyım.
O beni Sue'ya tanıttı.
Onları nerede mahkemeye verdin?
Bayanın adı Sue.
Kadının adı Sue.
Sue Amerikalı bir öğrenci.
Onların hepsini dava ediyorum.
Tom ve Sue birbirlerini seviyorlar.
Tom'u dava etmek istemiyorum.
Tom'a dava açmamaya karar verdim.
Onlara dava açmak istemiyorum.
Ona dava açmak istemiyorum.
Ona dava açmak istemiyorum.
Seni dava etmemeye karar verdim.
Onları dava etmemeye karar verdim.
Onu dava etmemeye karar verdim.
Onu dava etmemeye karar verdim.
Sue'nun onun önerisini kabul ettiğine şaşırdım.
Tom seni mahkemeye verecek.
Neden seni dava etmek isteyeyim?
Sue ve John evlenmeye karar verdiler.
Sana dava açmaması için Tom'u ikna ettim.
Sue Royal Hotel'e giriş yaptı.
Tom'un yerinde olsam onlara dava açarım.
Kadın Sue adına gitmektedir.
Tom size dava açacak.
Onlara dava açtın mı?
Sue ve ben her zaman iyi geçindik.
Sue ve John uzun uzun düşündükten sonra yapmaya karar verdiler.
Tom ve Sue 1985 ten beri birbirlerini tanıyorlar.
Orada ayakta duran kız kız kardeşim Sue'dur.
Sue okulumuzda en iyi tenis oyuncusu.
Sue'nun büyük bir poposu var ama o umursamıyor.
- Onlar kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açıyorlar.
- Kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açarlar.
John ve Sue'nun evleneceğine dair bir söylenti var.
Eğer onu yaparsan sözleşmenin ihlali için sana dava açacağım.
Hepsine dava açıyorum.
Sue uçakla geliyorsa o çok erken varmalı.
Sonunda John ve Sue elmayı ikiye bölmeye karar verdiler.
Tom'u sana dava açmaktan caydırdım.