Examples of using "Speechless" in a sentence and their turkish translations:
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.
- Nutkum tutuldu.
- Diyecek bir şey bulamıyorum.
Biz suskunuz.
Onlar sessizler.
Söyleyecek sözüm yok.
Tom suskundu.
- Konuşmadım.
- Ben suskundum.
Tom suskun.
Herkes suskundu.
Ben neredeyse dilsizim.
O suskundu.
O sessizdi.
Mary suskundu.
Korku onu suskun bıraktı.
Onlar suskun bırakıldı.
O beni suskun bıraktı.
Sessiz kaldım.
Sami beni suskun bıraktı.
Şok, Tom'u suskun bıraktı.
Senin suskun olduğunu görebiliyorum.
O beni suskun bıraktı.
Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun.
Tom'un bir an için dili tutuldu.
Bir an için suskundum.
Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı.
Onun kabalığından nutkum kurudu.
Tom o kadar şaşırmıştı ki, nutku tutuldu.
Tam anlamıyla söyleyecek bir söz bulamıyorum. Daha bir şey dememe gerek var mı?
Mary orada açık ağızlı ve suskun durdu.
Ben sessiz kaldım.
Erkek çocuğu bir kızla konuşurken suskundu.
- Ne desem boş.
- Ne desek boş.
- Kelimeler konusunda ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.