Examples of using "Owes" in a sentence and their turkish translations:
Kimse sana bir şey borçlu değil.
Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.
Tom bana üç yüz dolar borçlu.
Tom Mary'ye otuz dolar borçlu.
O bana bir iyilik borçlu.
O bana bir tane borçlu.
Onun bana para borcu var.
Tom bana bir tane borçlu.
Tom'un Mary'ye borcu var.
Tom bana para borçlu.
Birinin bana para borcu var.
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Tom'un hâlâ bana 300 dolar borcu var.
Tom bana zaten üç yüz dolar borçlu.
Tom Mary'ye bir özür borçludur.
Tom Mary'ye çok şey borçludur.
O bana bir iyilik borçlu.
O bana bir iyilik borçlu.
Tom'un bana otuz dolar borcu var.
Nick bana on dolar borçludur.
Tom bize bir iyilik borçlu.
Tom bize bir açıklama borçlu.
Tom sana hayatını borçlu.
Tom'un bana otuz dolar borcu var.
Tom Mary'ye bir şans borçlu.
Kimse bana bir şey borçlu değil.
Tom bana bir iyilik borçlu.
Tom'un herkese üç dolar borcu var.
Hiç kimse kimseye bir şey borçlu değildir.
Tom bana bir özür borçlu.
Tom Mary'ye çok borçlu.
Tom hâlâ bana para borçlu.
Tom Mary'ye para borcu olduğunu söyledi.
Tom Mary'ye 300 dolar borcu olduğunu söyledi.
Tom borcunu ödemeli.
Tom ne borcu varsa ödemelidir.
O hala bana bir cevap borçlu.
Tom'un hala Mary'ye 2.000 dolar borcu var.
Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.
Tom'a bana bir tane borçlu olduğunu söyle.
Tom hayatını Mary'ye borçludur.
Tom kesinlikle Mary'ye bir özür borçlu.
Tom'un hala bana biraz para borcu var.
Tom Mary'ye para borcu olduğunu söylüyor.
Tom Mary'ye 300 dolar borcu olduğunu söylüyor.
- Tom borcunu ödemeli.
- Tom borcu neyse ödemeli.
Bu şirket, başarısını ona borçludur.
O başarısını ailesine borçludur.
O bana çok para borçlu.
- O bana çok para borçlu.
- Onun bana çok borcu var.
Tom bana bir ya da iki iyilik borçlu.
Tom, Mary'ye çok para borçludur.
Tom bana çok para borçlu.
O, başarısını iyi şansa borçludur.
O, ona çok para borçludur.
Tom'un muhtemelen çok borcu vardır.
Tom başarısını anne-babasına borçlu.
Tom'un bana üç yüz doların üzerinde borcu var.
Tom'un ne kadar para borcu olduğunu merak ediyorum.
Tom bana oldukça çok para borçlu.
Tom bize olan borcunu geri ödedi.
Tom bin doların biraz üstünde Mary'ye borçlu.
Tom'un hâlâ bana çok para borcu var.
Sami'nin hala bana çok para borcu var.
Tom'un hâlâ Mary'ye çok fazla para borcu var.
Tom'un Mary'ye ne kadar borcu olduğunu merak ediyorum.
Tom, Mary'ye çok para borcu olduğunu söyledi.
Tom bu günkü durumunu karısına borçludur.
Başarısının çoğunu karısına borçludur.
Bugünkü durumunu babasına borçludur.
Bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
Onun ne kadar borçlu olduğunu neden Tom'a söylemedin?
Tom bana borcunu asla ödemeyecek.
Bana para borcu olan yalnızca sen değilsin.
Tom ödünç aldığı parayı geri ödemek istiyor.
Tom sana ne kadar borçlu olduğunu bilmek istiyor.
Tom'un bana nispeten büyük miktarda para borcu var.
Tom, Mary'ye çok para borcu olduğunu söylüyor.
Tom'un sana ne kadar borcu olduğunu bilmek istiyorum.
Bugünkü durumunu karısına borçlu.
Neden Tom'a onun üç yüz dolar borçlu olduğunu söylemedin.
Tom bir sürü insana bir sürü para borçlu.
Tom bana borçlu olduğu parayı henüz geri ödemedi.
Tom'un hükümete bir sürü vergi borcu var.
Bu güzel bahçe doğadan çok sanata borçludur.
Devlete yüklü miktarda vergi borcu var.
Tom pazartesi günü bana borcunu geri ödeyecek.
Tom ne kadar para borçlu olduğunu anlamaya çalışıyor.
Tom pazartesi gününden önce bana borçlu olduğu tüm parayı geri ödeyeceğini söylüyor.
O, başarısını hem çok çalışmaya hem de şansına borçlu.
Keşke Tom bana ödünç aldığı parayı geri verse.
Tom pazartesi günü bana borcunu geri ödeyecek.
Tom ödünç aldığı parayı ayın sonuna kadar geri ödeyeceğine söz verdi.
O ona bir sürü para borçlu fakat muhtemelen onu geri ödeyemeyecek.