Translation of "Actor" in Turkish

- He is an actor.
- He's an actor.

O bir aktör.

- Who is your favorite actor?
- Who's your favorite actor?
- Who's your favourite actor?
- Who is your favourite actor?

En sevdiğin aktör kimdir?

- Tom's a great actor.
- Tom is a great actor.
- Tom is a good actor.
- Tom is a very good actor.

Tom büyük bir aktör.

I'm an actor.

- Ben bir aktörüm.
- Ben bir oyuncuyum.

- Tom's a great actor.
- Tom is a great actor.

Tom harika bir aktördür.

- Who is your favorite actor?
- Who's your favorite actor?

En sevdiğin aktör kimdir?

- My dad was an actor.
- My father was an actor.

Babam bir oyuncuydu.

- Tom is an amazing actor.
- Tom is a great actor.

Tom harika bir aktör.

He is an actor.

O bir aktör.

He's an amateur actor.

O bir amatör oyuncu.

You're a good actor.

Sen iyi bir oyuncusun.

He's a child actor.

O bir çocuk aktör.

She's a child actor.

O bir çocuk oyuncu.

Tom is an actor.

Tom bir aktör.

Is Tom an actor?

Tom bir aktör mü?

I like the actor.

Ben aktörü seviyorum.

Tom isn't an actor.

Tom bir aktör değil.

I'm not an actor.

Ben bir aktör değilim.

- Tom should've been an actor.
- Tom should have been an actor.

Tom'un bir aktör olması gerekirdi.

- I've never heard of the actor.
- I've never heard of this actor.
- I have never heard of this actor.

Ben aktörü hiç duymadım.

The actor looked his part.

Aktör kendi bölümünü inceledi.

Tom is a talented actor.

Tom yetenekli bir aktör.

The actor is making up.

Oyuncu makyaj yapıyor.

Charlie Chaplin is an actor.

Charlie Chaplin bir oyuncudur.

I am a famous actor.

Ben ünlü bir aktörüm.

She's a former child actor.

O eski bir çocuk oyuncu.

He's a former child actor.

O eski bir çocuk oyuncu.

Tom became a famous actor.

Tom ünlü bir aktör oldu.

Brad Pitt is an actor.

Brad Pitt bir aktördür.

I'm not an actor anymore.

- Ben artık oyuncu değilim.
- Artık aktör değilim.

Tom isn't a good actor.

- Tom iyi bir aktör değil.
- Tom iyi bir oyuncu değil.

Tom is a voice actor.

Tom bir ses sanatçısıdır.

Tom was a child actor.

Tom bir çocuk oyuncuydu.

Tom is a good actor.

Tom iyi bir oyuncu.

My father was an actor.

Babam bir aktördü.

Tom is an outstanding actor.

Tom olağanüstü bir oyuncudur.

Harry is an American actor.

Harry Amerikalı bir aktördür.

Who's your favorite American actor?

Favori Amerikalı aktörün kim?

Who's your favorite child actor?

Gözde çocuk aktörün kimdir?

Who's your favorite Hollywood actor?

Favori Hollywood aktörün kimdir?

He became a famous actor.

O, ünlü bir aktör oldu.

Tom is an accomplished actor.

Tom başarılı bir aktördür.

You're a very good actor.

Sen çok iyi bir aktörsün.

I'm not a good actor.

Ben iyi bir aktör değilim.

Tom is a gifted actor.

Tom yetenekli bir aktördür.

Tom wasn't a good actor.

Tom iyi bir aktör değildi.

As an actor, I get scripts

Bir aktör olarak, senaryolar alırım

The actor has a large yacht.

Aktörün büyük bir yatı vardır.

He became acquainted with the actor.

Aktör ile tanıştı.

Charlie Chaplin was a British actor.

Charlie Chaplin bir İngiliz aktördü.

I want to be an actor.

Bir aktör olmak istiyorum.

The actor is putting on makeup.

Aktör makyaj yapıyor.

He should have been an actor.

O, bir aktör olmalıydı.

Peter O'Toole is my favorite actor.

Peter O'Toole en sevdiğim aktördür.

Do I look like an actor?

- Bir erkek oyuncuya benziyor muyum?
- Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum?

Tom is a very good actor.

Tom çok iyi bir aktör.

Sean Connery is a Scottish actor.

Sean Connery bir İskoç aktördür.

Jean Reno is my favorite actor.

Jean Reno benim gözde aktörüm.

I've never heard of this actor.

- Bu aktörü hiç duymadım.
- Bu aktörü hiç işitmedim.

Who's your favorite actor or actress?

- En sevdiğin aktör ve aktris kim?
- En beğendiğin erkek ve kadın oyuncu kim?

I'm not much of an actor.

Ben çok iyi bir aktör değilim.

This actor does his own stunts.

Bu aktör kendi hünerlerini yapar.

Tom is a young, promising actor.

Tom genç, umut verici bir oyuncudur.

Do you have a favorite actor?

- Sevdiğiniz bir oyuncunuz var mı?
- Favori bir aktörün var mı?

Tom plans to become an actor.

Tom bir aktör olmayı planlıyor.

Tom isn't that good an actor.

Tom o kadar iyi bir oyuncu değil.

Tom is an actor and comedian.

Tom bir aktör ve komedyendir.

Tom is a very gifted actor.

Tom çok yetenekli bir aktördür.

The actor couldn't remember his lines.

Aktör repliğini hatırlayamadı.

The actor has a hideaway in Colorado.

Aktör Colarado'da bir saklanma yerine sahip.

That young actor is a James Dean.

O genç aktör James Dean adında biri.

I don't think he's a great actor.

Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.

He ought to have been an actor.

O, bir aktör olmalıydı.

An actor has to memorize his lines.

Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.

He aspired to be a famous actor.

O, ünlü bir aktör olmak için can attı.

He is a waiter and an actor.

O bir garson ve aktördür.

The actor played the part with feeling.

Aktör duygu ile rol oynadı.

That actor is both handsome and skillful.

Bu aktör hem yakışıklı hem de yetenekli.

He's a waiter, but also an actor.

O garson, ama aynı zamanda oyuncu.

Tom is a waiter and an actor.

Tom garson ve aktördür.

How's the prompter, so is the Actor.

Suflör neyse, aktör de o'dur.

Tom wants to become a voice actor.

Tom seslendirme sanatçısı olmak istiyor.

My favorite Italian actor is Adriano Celentano.

En sevdiğim İtalyan aktör Adriano Celentano.

Tom is a singer and an actor.

Tom bir şarkıcı ve oyuncu.

Tom wanted to become a voice actor.

Tom seslendirme sanatçısı olmak istedi.

Tom wants to be a famous actor.

Tom ünlü bir aktör olmak istiyor.

"I love this actor!" "I hate him."

"Bu aktörü seviyorum!" "Ben ondan nefret ediyorum."

Tom is a gifted actor, isn't he?

Tom yetenekli bir oyuncu, değil mi?

Tom is a talented actor, isn't he?

Tom yetenekli bir aktör, değil mi?

So I've been really blessed as an actor.

Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım.