Examples of using "يسمى؛" in a sentence and their turkish translations:
deprem adı verilir
Ve yanında Pixar adında
manyetik zayıflaşma adı verilir.
Buna formal meditasyon denir.
CompStat denen bir sistem kullanıyor.
kanlı 1 Mayıs olarak adlandırılan
Çünkü elimizin altında Google denen bir şey var
Macintosh adında bir bilgisayar yaptı
kronik yara diye adlandırılan bir konuya rastladım.
Tom adında bir arkadaşın var mı?
İskoçya'nın marşına "İskoçya Çiçeği" denir.
- Benim bir köpeğim var. Rengi siyah ve ismi Tiki.
- Tiki adında siyah bir köpeğim var.
Buna doğrulama yanlılığı denir.
Buna kendine hizmet eden ön yargı denir.
alt düzey, adi suçlara bir geçiş olarak algılandı.
buna da ergenekon terör örgütü denmişti
Neden Sonbahara Amerika'da "fall" denir?
"Meno" olarak adlandırılan eski bir diyalogun bir bölümünde,
''Drawdown Projesi'' adında bir projede çalışıyorum.
2008'de Willow Garage adlı bir mekandaydı.
madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var
İşte buna geri görüş ön yargısı denir.
Ya da kendinizi onun yerine koyarsınız ve buna da Spekülatif İz Sürme denir.
Statik sağkalım denen şeyi deneyebiliriz.
Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.
Ya Microsoft ve Apple denen bir dev var
Bunu da Microsoft İnternet Explorer adında bir programla yaptı.
O kuşa ne denir?
Bunu yapmak için, projeksiyon denilen bir işlemi kullandılar.
Havadaki karbondioksiti kazıyacak büyük makineler
oldu. Sonuç olarak bu gökdelen önce kuvvetli rüzgarları
Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.
Bu seferki psikolojide "ilkinleme" denen bir olayı kullanmakta.
şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken
tamamen olağandışı idi. Bugün , dünyanın şu anda bağımlı olduğu ve on yıllar önceki petrol keşif
sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı
sonra birileri çıkıp sözde Ermeni soykırımı var dediğinde
Dünya yüzeyindeki herhangi bir muzun varlığını kesin olarak tehdit eden
Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.