Examples of using "وكومة" in a sentence and their turkish translations:
ve ayrı bir kafatası yığınıyla karşılaştılar.
Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.