Examples of using "الماس" in a sentence and their turkish translations:
Turunçgil meyve: kaya gibi, elmas sertliğinde misket limonları.
Demek istediğim, baskı elmaslar ortaya çıkarır.
Elmas dolu bir arazide yürümekten hiç de farklı değil.
Lisa elmas arazisinde yürüyor olsa