Translation of "Metal" in Spanish

Mikroskobik metal parçaları

piezas de metal microscópicas

Metal kase pahalıdır.

El tazón de metal es caro.

Bu merdiven metal.

Esta escalera es de metal.

Metal soğuyunca büzülür.

El metal se contrae al enfriarse.

- Metal bir masam var.
- Metal bir tablom var.

Tengo una mesa de metal.

Bu metal bir kutu.

Es una caja de metal.

Cıva gerçekten bir metal midir?

¿El mercurio es verdaderamente un metal?

Çatı metal levha ile kaplıdır.

El tejado está cubierto de chapas metálicas.

Favori heavy metal gitaristin kim?

¿Cuál es tu guitarrista de heavy metal favorito?

Metal, kağıt ve tahta tabaklar satarız.

Vendemos platos de metal, papel, y madera.

Evet, aşağıda kesinlikle metal bir şey var.

Sí, hay algo de metal allí abajo.

Şu ağır metal kutuları taşıyacak kadar güçlüyüm.

Soy bastante fuerte para llevar esas pesadas cajas de metal.

Metal Gear Solid V: Ground Zeroes'in incelemesindeler.

su reseña de Metal Gear Solid V: Ground Zeroes.

Biz metal, kağıt ve tahtadan tabaklar satarız.

Vendemos platos de metal, de papel y de madera.

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

Hallé una enorme reja de metal que intenté trepar y cruzar,

Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.

Y con metal oxidado. Peor aún. Así se contrae el tétanos. Crece en el herrumbre.

Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.

Ya que no eran los restos que buscábamos, debemos pensar otro plan.

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.

Deberemos tener mucho cuidado porque hay mucho metal expuesto que es filoso y está oxidado.

Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.

Si el terminal metálico de chapa, del juego de la casete, está sucio, puede ser difícil que el juego se inicie, cuando se inserta la casete en la consola de juegos.

Heykeltraş işin gökyüzüne açılan bir pencereyi temsil ettiğini söyledi, ama bana mantıksız eğri böğrü bir metal parçası gibi göründü.

El escultor dijo que la obra representaba una ventana al cielo, pero a mí me parecía un trozo de metal retorcido y sin sentido.

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.

Hay cuatro tachos de basura en la escuela: uno para papel, otro para plástico y otros dos para vidrio y metal.