Translation of "Birincilik" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Birincilik" in a sentence and their spanish translations:

Birincilik ödülünü kazandım.

He ganado el primer premio.

Birincilik ödülünü kazanabildim.

Logré ganar el primer premio.

O, birincilik ödülü aldı.

- Ganó el primer premio.
- Él obtuvo el primer premio.

O birincilik ödülünü aldı.

Él obtuvo el primer premio.

Birincilik ödülünü kazanan Janet'ti.

- Fue Janet quien ganó el primer lugar.
- Fue Janet quien ganó el primer premio.

Tom'un umudu birincilik ödülünü kazanmaktı.

Tom esperaba ganar el primer premio.

O, birincilik ödülünü kazanmaktan uzak.

Está lejos de ganar el primer premio.

Konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

Ella ganó el primer puesto en el concurso de oratoria.

O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.

Presumía de haber ganado el primer premio.

Onun birincilik ödülünü kazandığı doğrudur.

Es verdad que ha ganado el primer premio.

Tom birincilik ödülü kazanmayı umuyordu.

Tom esperaba ganar el primer premio.

Birincilik ödülü için onunla yarıştım.

Competí con él por el primer lugar.

Tom birincilik ödülünü aldı, değil mi?

Tom obtuvo el primer premio, ¿no es así?

O, satranç turnuvasında birincilik ödülü aldı.

- Él ganó el primer premio en el torneo de ajedrez.
- Él ganó el primer premio del torneo de ajedrez.

Máire birincilik ödülü alan adamla evlendi.

Máire se casó con el hombre que obtuvo el primer premio.

Nancy Bob'un yarışmada birincilik ödülünü kazanmasına şaşırdı.

Nancy se sorprendió de que Bob ganara el primer lugar en el concurso.

Birincilik ödülünü kazanacağımı hiçbir zaman hayal etmedim.

Nunca soñé que ganaría el primer premio.

O bir 100 metre yarışında birincilik ödülünü aldı.

Él obtuvo el primer premio en la carrera de los cien metros.

Kendi çabaları ve biraz şans sayesinde, o, yarışmada birincilik ödülünü kazandı.

Gracias a sus propios esfuerzos y algo de suerte, ganó el primer premio en el concurso.