Translation of "Ortasında" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Ortasında" in a sentence and their polish translations:

- O, odanın ortasında durdu.
- Odanın ortasında durdu.

Ona stała na środku pokoju.

Kütüphane şehrin ortasında.

- Biblioteka jest pośrodku miasta.
- Biblioteka jest w centrum miasta.

Istasyon şehrin ortasında.

- Dworzec jest w śródmieściu.
- Dworzec znajduje się w centrum miasta.

Tom odanın ortasında.

Tom znalazł się na środku pokoju.

20. yüzyılın ortasında ulaşabildi,

w połowie XX wieku,

Konferansın ortasında uyuya kaldık.

Zasnąłem w środku wykładu.

Tom odanın ortasında duruyor.

Tom stoi na środku pokoju.

Neden ofisin ortasında oturuyorsun?

Czemu siedzisz pod biurkiem?

Çocuklar caddenin ortasında oyuyordu.

Dzieci bawiły się na środku ulicy.

Aslan kafesin ortasında yatıyordu.

Lew leżał na środku klatki.

Arabamın aküsü otoyolun ortasında bitti.

Akumulator wyczerpał mi się na środku autostrady.

Bazen gecenin ortasında aç hissediyorum.

Czasami bywam głodny w środku nocy.

- Bizim gün ortasında öğle yemeğimiz var.
- Biz gün ortasında öğle yemeği yiyoruz.

W południe mamy lunch.

Ama yazın ortasında geceler kısa olur.

Ale w środku lata noce są krótkie.

1990'ların ortasında sekiz yaşında bir çocuktum.

Miałem 8 lat w połowie lat 90.

- Macaristan Orta Avrupa'da bulunan bir devlettir.
- Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.

Węgry to państwo położone w środkowej Europie.

- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.

Jesteśmy na kompletnym odludziu.