Translation of "Altın" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Altın" in a sentence and their polish translations:

Altın orada keşfedildi.

Odkryto tam złoto.

- Altın demirden daha ağırdır.
- Altın, demirden daha ağırdır.

- Złoto jest cięższe niż żelazo.
- Złoto jest cięższe od żelaza.

Altın gümüşten daha ağırdır.

Złoto jest cięższe od srebra.

O saf altın mı?

Czy to czyste złoto?

Altın kurşundan daha pahalıdır.

Złoto jest droższe od ołowiu.

Bu saf altın mı?

Czy to czyste złoto?

Altın demirden daha değerlidir.

Złoto jest cenniejsze niż żelazo.

Ama aslında çöl altın köstebeğidir.

To złotokret.

Bu muhtemelen  altın aranan dönemlerden.

Prawdopodobnie jest z czasów gorączki złota.

Burada çok fazla altın aranmış.

Sporo szukali w tych okolicach.

Altın her şeyi satın alamaz.

Złoto nie kupi wszystkiego.

İnsnlar altın için demirle savaştılar.

Ludzie walczą żelazem o złoto.

Tom bir altın madalya kazandı.

Tom zdobył złoty medal.

Sonraki elli yıl, Yunanların altın çağıydı.

Następne pięćdziesiąt lat były złotymi dla klasycznej Grecji.

Altın renk olarak pirinç madenine benzer.

Złoto jest podobne w kolorze do mosiądzu.

Onun bir altın kredi kartı var.

Ona ma złotą kartę kredytową.

Ve altın da kimyasallara tutunup kayalardan ayrılırdı.

Złoto przylgnie do chemikaliów i się oddzieli.

Tom, Mary'ye altın paraları nereye sakladığını söyledi.

Tom powiedział Mary, gdzie ukrył złote monety.

Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.

Świat oparty jest na złotej zasadzie: kto ma złoto, ten ustala zasady.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.

Nie wszystko złoto, co się świeci.