Translation of "Ilgileniyor" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Ilgileniyor" in a sentence and their japanese translations:

Romancı insanlarla ilgileniyor.

小説家というものは人間に興味を持っている。

Tom dağcılıkla ilgileniyor.

トムは登山に興味がある。

Tom matematikle ilgileniyor.

トムは数学に興味がある。

Annesi onunla ilgileniyor.

母親が、彼の看護にあたってる。

O müzikle ilgileniyor.

彼は音楽に興味があります。

Siyasetle ilgileniyor musun?

君は政治に関心をもっているかい。

O, müzikle ilgileniyor.

彼女は音楽に興味がある。

Sanatla ilgileniyor musun?

アートに興味ある?

Futbolla ilgileniyor musun?

アメフトに興味ある?

Müzikle ilgileniyor musun?

- あなたは音楽に興味がありますか。
- 音楽に興味ある?

Politikayla ilgileniyor musun?

- 政治に興味がありますか。
- あなたは政治に興味がありますか。
- 政治に関心があるの?
- 政治に関心がありますか?
- 政治に興味がありますか?

Astrolojiyle ilgileniyor musunuz?

星占いに興味ある?

Yoko pullar toplamakla ilgileniyor.

洋子は、切手の収集に興味がある。

Sizinle hangi doktor ilgileniyor?

どこの医者にかかっていますか。

O dış ticaretle ilgileniyor.

彼は外国貿易に従事している。

Beyzbolla ilgileniyor musun, Tom?

トムは野球興味ある?

O böcekleri toplamakla ilgileniyor.

彼は昆虫採集に興味を持っている。

Tom Fransızcayla çok ilgileniyor.

トムはフランス語にすごく興味があるんだ。

John golf ile ilgileniyor.

- ジョンはゴルフに興味がある。
- ジョンはゴルフに興味を持っている。

Babam antik tarihle ilgileniyor.

父は古代史に関心を持っている。

Birçok insan kampla ilgileniyor.

たくさんの人がキャンプに関心がある。

Tom, Fransızca öğrenmekle ilgileniyor.

トムはフランス語を学ぶことに興味がある。

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.

記者たちは彼の私生活に関心を持っている。

Bir ansiklopedi almakla ilgileniyor musunuz?

百科事典を買いたいという御関心はありますか。

Japon müziği ile ilgileniyor musun?

- 日本の音楽には興味がありますか。
- 日本の音楽に興味をお持ちですか?
- 日本の音楽に興味がおありですか?

Jane çiçek aranjmanı ile ilgileniyor.

- ジェーンは生け花に興味をもっている。
- ジェーンはフラワーアレンジメントに興味があるんだ。

O kız ile ilgileniyor musunuz?

- あの女の子に気があるのかい。
- あの女の子に興味があるの?

Öğrencilerin çoğu sanayiden çok finansla ilgileniyor.

工業よりも金融に関心のある学生のほうが多い。

10 yıldır hasta kız kardeşiyle ilgileniyor.

彼女は10年間、病気の妹の面倒を見ている。

Tom yalnızca iyi görünümlü kızlarla ilgileniyor.

トムは面食いだ。

Moda ya da makyajla ilgileniyor musun?

ファッションとかメイクとか興味ある?

O gerçekten anne ve babası ile ilgileniyor.

彼はとても親思いだ。

O dinle ilgisi olan her şeyle ilgileniyor.

彼は宗教に関することなら何にでも興味をもっている。

- Jack, resim yapmakla ilgilenir.
- Jack resimle ilgileniyor.

ジャックは絵に関心があるよ。

Sadece balıklar ve hamam böcekleri ile ilgileniyor.

彼女は魚とゴキブリにだけ興味がある。

Her büyük yazar İngilizce ile ilgileniyor gibi görünüyor.

偉大な作家たちは、誰でも英語に関心を抱いていたようだ。

- Fotoğraf ile ilgileniyor musun?
- Fotoğraf ile ilgili misin?

写真撮影に興味ある?

Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.

- エミリーは茶道と花道にたいへん興味を持っています。
- エミリーは茶道と華道にすごく興味を持ってるんだ。
- エミリーさんはお茶やお華にとても関心をお持ちなの。

O benim perdemi dinledi, bu yüzden o ilgileniyor olmalı.

話を聞いたのだから興味がある筈だ。

- Tom birçok şeyle ilgileniyor.
- Tom'un geniş bir ilgi alanı var.

トムは多趣味だ。

- Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
- Parktaki açelyalarla birkaç bahçıvan ilgileniyor.

公園のつつじの世話をする庭師が若干名いる。

- Kardeşim kanser araştırmasına dahil oldu.
- Erkek kardeşim kanser araştırması ile ilgileniyor.

兄はガンの研究に従事している。