Translation of "Arabası" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Arabası" in a sentence and their japanese translations:

Onun arabası maviydi. Onun arabası kırmızıydı.

彼の車は青で、彼女のは赤だった。

Babamın arabası yenidir.

父のは新しい車です。

Yemek arabası nerede?

食堂車はどこにありますか。

Arabası iki yaşında.

彼の車は2年ものだ。

Bu onun arabası.

これは彼の車です。

Bu kimin arabası?

- これは誰の自動車ですか。
- これ誰の車?
- この車誰の?
- この車誰のですか?
- これ誰の車ですか?

O kimin arabası?

あれは誰の車ですか。

- O, Tom'un arabası mı?
- Bu Tom'un arabası mı?

これはトムの車?

Tsubasa'nın kaç arabası var?

つばさの客車は何両ですか。

Onların arabası bizimkini solladı.

彼らの車は私たちの車に追いついた。

Onun bir arabası var.

彼は自家用車を持っている。

Onun yeni arabası harika.

彼の新車はすばらしい。

Onun arabası göle düştü.

彼の車は湖の中に落ちた。

Onun arabası kilitli kaldı.

彼の車はかぎが掛けられたままになっていた。

Onun arabası bize yaklaşıyor.

彼の車が我々に追いつきつつある。

Onun arabası iki yaşında.

- 彼女の車は買ってから二年たっている。
- 彼女の車は二年目です。

Onun kendi arabası var.

彼は自分の車を持っている。

Babamın arabası çok güzeldir.

私の父の自動車はとてもすてきです。

Onun arabası yolda bozuldu.

彼女の自動車は途中で動かなくなった。

Onun arabası bir ford.

彼の車はフォード製です。

Onun iki arabası var.

- 彼は車が二台あります。
- 彼は車を2台持ってるんだ。

Arabası işe giderken bozuldu.

彼の車は会社への途上で、故障した。

Jack'in arabası son model.

ジャックの車は新型です。

Onun arabası benimkine benziyor.

彼の車は私のと似ている。

Bu bir şirket arabası.

これは社用車です。

Bu, Tom'un arabası değil.

これはトムの車じゃないよ。

Tom'un arabası kara saplandı.

トムの車は雪で立ち往生している。

Sanırım bu onun arabası.

これは彼の車だろう。

O, arabası olmadan yapamaz.

彼女は車なしで済ますことができない。

Onun arabası gerçekten klas.

彼の車は大変カッコイイ。

Chris'in bir arabası yoktu.

クリスは車を持っていなかった。

Tom'un bir arabası yok.

- トムは車を持ってない。
- トムは自動車を持っていません。

Babamın arabası İtalya'da yapılmıştır.

- 父の車はイタリア製です。
- 僕の父さんの車、イタリア製なんだよ。

O, Tom'un arabası mı?

あれはトムの車?

Bu, Tom'un arabası mı?

これはトムの車?

- Onun eski arabası miadını doldurmuş.
- Onun eski arabası eski püskü.

彼の古い車はポンコツ寸前。

- Bu kimin arabası, biliyor musun?
- Bunun kimin arabası olduğunu biliyor musun?

- これがだれの車か知っていますか。
- この車が誰のか知ってるの?

Bazı insanların iki arabası vardır.

車を2台もつ人はほとんどいない。

Onun arabası bir trenle çarpıştı.

彼の乗った自動車が電車に衝突した。

Onun yabancı bir arabası var.

彼は外車を持っている。

Dört kapılı bir arabası var.

彼はドアが4つある車を持っています。

Chris'in süreceği bir arabası yoktu.

クリスは運転する車がなかった。

Birçok insanın iki arabası var.

2台の車をもつ人はかなり多い。

Onun arabası henüz tamir edildi.

彼の車は修理が終わったばかりです。

Ona verdiğim bir arabası var.

- 彼は車を一台持っているが、それは私があげたものだ。
- 彼は私があげた車を一台もっている。

Tom'un bir arabası var mı?

トムは車を持ってるのかな?

Tom'un mavi bir arabası var.

トムって、青い車を持ってるんだ。

Alex'in kaç tane arabası var?

アレックスは何台クルマを持っているの?

Amcamın arabası benimkinden daha hızlı.

叔父の車は私の車よりも速い。

Birkaç kişinin iki arabası var.

車を2台もつ人が2、3人いる。

Tom'un bir yabancı arabası var.

- トムって外車に乗ってるんだよ。
- トムね、外車持ってるのよ。

Bebek arabası dükkanın önünde duruyor.

ベビーカーが店の前に置かれている。

Tom bir polis arabası çaldı.

- トムは警察車両を盗んだ。
- トムはパトカーを盗んだ。

Sami'nin arabası birdenbire ortadan kayboldu.

サミーの車が突然消えた。

Tom'un siyah bir arabası var.

トムは黒い車を持っている。

Bakın, orada bir el arabası var.

トロリーがあるぞ

Polis arabası oldukça yüksek hızla sürüyordu.

パトカーがかなりの速度で走っていた。

O bir at arabası tekerleği yaptı.

彼は側転をしました。

O, arabası olmadığı için evde kaldı.

彼女は車がなかったので、家にいました。

Arabası burada değil; öyleyse gitmiş olmalı.

彼の車がここにないから、きっと行ってしまったのでしょう。

Onun arabası maviydi ve onunki kırmızıydı.

彼の車は青で、彼女のは赤だった。

Onun arabası yeni kadar iyi görünüyor.

彼の車は新車同然に見える。

Onun arabası kısa sürede gözden kayboldu.

彼の車はすぐに見えなくなった。

At arabası şimdi kesinlikle çağ dışı.

馬車は今では完全に時代遅れだ。

Bir polis arabası yolun kenarında durdu.

道端にパトカーがとまってます。

Onun yeni arabası gerçek bir güzelliktir.

彼の新車はとても素晴らしい。

Arkadaşlarımdan bir ikisinin iki arabası var.

私の友達で車を2台持っているものはほとんどいない。

Arabası küçük ve az yer kaplıyor.

彼の車は小さくてほとんど場所を取らない。

Onun arabası ciddi şekilde hasar gördü.

彼の車はひどく壊れた。

Tom'un sarı bir spor arabası var.

トムは黄色いスポーツカーを持っている。

Tom arabası olan kişi, ben değilim.

その車を持っているのはトムであって、私ではありません。

Günümüzde birçok öğrencinin kendi arabası vardır.

いまでは多くの学生が自分の車を持っています。

Bunun kimin arabası olduğunu merak ediyorum.

- これは誰の車かしら。
- この車は誰のなのかな。

Bu ailedeki herkesin kendine ait arabası var.

その家族は、一人一人がマイカーを持っている。

Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.

その兄弟はそれぞれ車を所有している。

Benimle ne zaman karşılaşsa arabası hakkında övünür.

彼は会うたびに車の自慢をする。

Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.

フェリペは車2台とバイク1台を持っている。

Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.

フェリペは車2台とバイク1台を持っている。

Tracy'nin bir evi ve bir arabası vardır.

トレーシーは家と自動車を持っている。

Arabası nehre düşmeden önce birkaç kez döndü.

彼の車は、川に落ちる前に数回ひっくりかえった。

Hem onun hem de karısının arabası var.

彼も彼の妻も車を持っている。

Son hızda giden bir devriye arabası gördük.

私たちはパトカーが全速力で走っているのを見た。

El arabası sisteminden geriye kalan tek şey bu.

トロリーのシステムで 残(のこ)ったのは― これだけだ

Tom'un bir arabası yok. O sadece Mary'ninkini kullanır.

トムは車を持っていない。メアリーのを使っているだけだ。

Bu ülkede her beşinci kişinin bir arabası var.

この国では、5人に1人が車を持っている。

Onun büyük bir evi ve iki arabası var.

彼は大きな家と2台の車をもっている。

İki arabası olan iki ya da üç kişi var.

車を2台もつ人が2、3人いる。

Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.

デイブが彼の新車に大金を払ったほうに僕は賭けるよ。

Bu kentteki üç kişiden birinin üzerinde kendi arabası vardır.

- この町の3人に1人が自分の車を持っている。
- この都市の3分の1の人が自分の車を所有している。

Arabası bir gölün içine doğru yol alırken kıl payı kurtuldu.

車が横滑りして道路から湖に落ちたとき彼女は九死に一生を得た。

- Ona verdiğim bir arabası var.
- O benim verdiğim bir arabaya sahip.

- 彼は車を一台持っているが、それは私があげたものだ。
- 彼は私があげた車を一台もっている。

- O, bir Japon otomobiline sahiptir.
- Onun Japon malı bir arabası var.

- 彼は日本製の車を持っています。
- 彼は日本車を持ってるんだよ。

Bir yarış arabası sürücüsü olarak bir kariyeri sürdürmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?

レーシングドライバイーの道に進むこと、真剣に考えているの?

Kaza vuku bulur bulmaz, olay yerine hemen bir polis arabası intikal etti.

事故が発生するとすぐに、パトカーが現場に急行した。