Translation of "Romantik" in German

0.014 sec.

Examples of using "Romantik" in a sentence and their german translations:

Çok romantik.

Das ist sehr romantisch!

Çok romantik!

Das ist sehr romantisch!

Tom romantik.

Tom ist romantisch.

- Ben romantik bir insanım.
- Ben romantik biriyim.

Ich bin ein Romantiker.

- çok romantik değildi.
- Bu çok romantik değildi.

Das war nicht gerade sehr romantisch.

Ne kadar romantik!

Wie romantisch!

Hiç romantik değilim.

Ich bin überhaupt nicht romantisch.

Bu çok romantik.

Das ist so romantisch.

O umutsuzca romantik.

- Er ist unrettbar romantisch.
- Er ist ein hoffnungsloser Romantiker.
- Er ist hoffnungslos romantisch.

çok romantik değildi.

Das war nicht gerade sehr romantisch.

Ben romantik biriyim.

Ich bin Romantiker.

Tom çok romantik.

Tom ist sehr romantisch.

Mary romantik komedilerden hoşlanır.

Maria gefallen Liebeskomödien.

Tom romantik, değil mi?

Tom ist romantisch, nicht wahr?

Bu çok romantik değil.

Das ist nicht sehr romantisch.

Tom mükemmel bir romantik.

Tom ist ein großer Romantiker.

Tom romantik komedileri seviyor.

Tom gefallen Liebeskomödien.

Sen hiç romantik değilsin.

Du bist überhaupt nicht romantisch.

O son derece romantik.

Er ist äußerst romantisch.

Tom son derece romantik.

Tom ist äußerst romantisch.

O umutsuz bir romantik.

Sie ist eine hoffnungslose Romantikerin.

Tom umutsuz bir romantik.

Tom ist ein hoffnungsloser Romantiker.

Tom romantik olduğumu düşünüyor.

Tom glaubt, dass ich eine Romantikerin bin.

Dünyadaki en romantik şehir hangisidir?

Welches ist die romantischste Stadt der Welt?

O tam olarak romantik değildi.

Das war nicht gerade sehr romantisch.

Mary bir romantik komedi izledi.

Maria sah sich eine romantische Komödie an.

Tom'un romantik bir şey yapacağını biliyordum.

Ich wusste, dass Tom etwas Romantisches machen würde.

Hayatımın daha romantik olması gerektiğini düşünüyorum.

Ich finde, es sollte in meinem Leben romantischer zugehen.

İlk öpücüğümün daha romantik olacağını hayal ettim.

Ich hatte mir meinen ersten Kuss romantischer vorgestellt.

Tom ve Mary bir romantik komedi izlediler.

Tom und Maria sahen sich eine romantische Komödie an.

Mary her zaman Tom'un yeterince romantik olmadığını söylüyor.

- Maria sagt immer, Tom sei nicht romantisch genug.
- Maria sagt immer, dass Tom nicht romantisch genug sei.

Güzel, görünüşe göre Tom için romantik duyguların var.

Schön, allem Anschein nach empfindest du etwas für Tom.

"Ne tür müzik dinlemek istersin?" "Romantik bir şey koy."

„Was für Musik willst du hören?“ — „Lege etwas Romantisches auf!“

Sen yaratıcı, sanatsal ve oldukça romantik bir kişiliğe sahipsin.

Du bist eine fantasievolle, kunstsinnige und ziemlich romantische Persönlichkeit.

Tom ve Mary nehrin yanında romantik bir piknik yaptı.

Tom und Maria genossen ein romantisches Picknick am Fluss.

Benim on üç yaşındaki kız romantik film izlemeyi seviyor.

Mein dreizehn Jahre altes Mädchen sieht sich sehr gerne Liebesfilme an.

Bence harika birisin, ama senin için romantik hislerim yok.

- Ich finde, du bist ein toller Typ, aber ich hege keine romantischen Gefühle für dich.
- Ich finde, Sie sind ein toller Typ, aber ich hege keine romantischen Gefühle für Sie.

Tupamaro Ulusal Kurtuluş Hareketi romantik bir kent gerillasıydı, zenginden alıp yoksula verirdi,

Die Nationale Befreiungsbewegung Tupamaros ist von einer Stadtguerilla, die Reiche beraubt und Arme beschenkt,

Tom ve Mary birlikte olmalarının birinci yıl dönümünü kutlamak için romantik bir akşam yemeği verdiler.

Tom und Maria hatten ein romantisches Abendessen zur Feier ihres einjährigen Zusammenseins.