Translation of "Birisi" in Finnish

0.123 sec.

Examples of using "Birisi" in a sentence and their finnish translations:

Birisi geldi.

Joku tuli.

Birisi öksürdü.

Joku yski.

Birisi aradı.

Joku soitti.

Kapıda birisi var.

- Ovella on joku.
- Joku on ovella.

Birisi yemek yiyor.

Joku syö.

Birisi pasaportumu çaldı.

Joku varasti passini.

O, tuhaf birisi.

Hän on outo ihminen.

Birisi cevap verdi.

Joku vastasi.

Birisi cüzdanımı çaldı.

Joku varasti lompakkoni.

Birisi saatimi çaldı.

Joku varasti kelloni.

Birisi sırtıma vurdu.

Yksi heistä löi minua selkään.

Birisi arabamı çizdi.

Joku naarmutti autoani.

Birisi benim paramı çaldı.

Joku varasti käteiseni.

Birisi sana ne der?

- Miksi sinua kutsutaan?
- Miksi teitä kutsutaan?

Birisi Tom'un gitarını çaldı.

Joku varasti Tomin kitaran.

Birisi sigarayı nasıl bırakabilir?

Kuinka lopettaa tupakointi?

- Birisi aradı.
- Biri aradı.

Joku soitti.

Birisi 911'i aradı.

- Joku soitti 911:een.
- Joku soitti hätänumeroon.
- Joku soitti 112:een.

Birisi kapının önünde duruyor.

Joku seisoo portin edessä.

Bu odada birisi var.

Tässä huoneessa on joku.

Birisi Tom'a söylemek zorunda.

Jonkun täytyy kertoa Tomille.

Onlardan birisi yalan söylüyor.

- Jompikumpi valehtelee.
- Yksi heistä valehtelee.
- Toinen heistä valehtelee.

Birisi seni aradı mı?

Soittiko sinulle kukaan?

O video oyunlarında yetenekli birisi.

Hän on taitava videopeleissä.

Herhangi birisi Tom'u gördü mü?

Onko kukaan nähnyt Tomia?

Birisi bir pencere açabilir mi?

Avaisiko joku ikkunan?

Birisi Tom'a bir araba verdi.

Joku antoi Tomille auton.

Niçin birisi Tom'a yardım etmedi?

Miksei kukaan auttanut Tomia?

Birisi bana yardımcı olabilir mi?

Voiko joku auttaa minua?

Başka birisi cevap verebilir mi?

Voiko joku toinen vastata?

Birisi benim sürücü belgemi çaldı.

Joku varasti ajokorttini.

Buradaki birisi Fransızca konuşur mu?

Puhuuko täällä joku ranskaa?

Buna öncülük edenlerden birisi Christina Bu.

Yksi muutoksen edistäjistä on Christina Bu.

Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.

- Joku on varmasti ottanut vahingossa minun sateenvarjoni.
- Jonkun on täytynyt epäilemättä ottaa minun sateenvarjoni vahingossa.

Birisi bana ne olduğunu söyleyebilir mi?

Voisiko joku kertoa minulle mitä on tapahtumassa?

Birisi lütfen bir pencere açabilir mi?

Voisiko joku avata ikkunan?

Tom metrodaki birisi tarafından öldüresiye bıçaklandı.

Joku maanalaisessa puukotti Tomin kuoliaaksi.

Keşke birisi bunu benim için yapsa.

Toivon, että joku tekisi sen minun puolestani.

Birisi beni dışarı çıkarsın. İçeride kilitli kaldım.

Päästäköön joku minut ulos. Olen lukittu sisään.

Klavyenin nerede olduğunu birisi bana söyleyebilir mi?

Voiko joku kertoa minulle missä näppäimistö on?

- O, tuhaf birisi.
- O tuhaf bir insan.

- Hän on kummallinen persoona.
- Hän on outo ihminen.

Lütfen birisi bu cümleyi silebilir mi? Teşekkürler.

Voisiko joku poistaa tämän lauseen? Kiitos.

Birisi bana bir erkek arkadaşın olduğunu söyledi.

Joku kertoi minulle, että sinulla on poikaystävä.

Birisi bana bir kız arkadaşın olduğunu söyledi.

Joku kertoi minulle, että sinulla on tyttöystävä.

"Birisi bana yardımcı olabilir mi?" "Ben olurum."

"Voiko joku auttaa minua?" "Minä autan."

Bay Ono diye birisi sizinle görüşmek için aradı.

Eräs herra Ono tuli käymään tavatakseen sinut.

Cuzco, dünyada en çok ilgi çeken yerlerden birisi.

- Cuzco on yksi maailman kiinnostavimmista paikoista.
- Cuzco on yksi maailman mielenkiintoisimmista paikoista.

- Biri seni gözlüyor.
- Biri sizi gözlüyor.
- Birisi sizi izliyor.

Joku tarkkeilee sinua.

Şirkette içmeyen birisi ya bir hırsızdır ya da bir casus.

- Se, joka ei juo seurassa, on joko varas tai vakooja.
- Hän joka ei juo seurassa, on varas taikka vakooja.

Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.

En kuule ole erityisen puhelias ihminen. Minulla vain sattuu olemaan paljon asioita, joista haluan puhua sinulle.

Birisi Tom'u bir buz kıracağı ile zımbaladı, fakat o şimdi iyi.

Joku pisti Tomia jäänaskalilla, mutta hän on nyt kunnossa.

- Tom bir yavaş öğrenici.
- Tom biraz geç kavrar.
- Tom yavaş öğrenen birisi.

Tom on hidas oppija.

Eğer birisi için yemek hazırlıyorsan, lütfen burnunu çekme, kıçını kaşıma veya ellerine hapşırma.

Kun valmistat ruokaa jollekulle, älä kaiva nenääsi, raavi persettäsi tai aivasta käsiisi.

Tom herkese Mary'nin bir gün birisi için iyi bir eş olacağını düşündüğünü söyledi.

- Tommi sanoi kaikille, että hänen miestään joku saisi joskus Marista hyvän vaimon.
- Tommi kertoi kaikille, että hänen mielestään joku saisi joskus Marista hyvän vaimon.
- Tommi sanoi kaikille, että hänen mielestään joku saisi Marista joskus hyvän vaimon.
- Tommi kertoi kaikille, että hänen mielestään joku saisi Marista joskus hyvän vaimon.

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.

Televisiossa puhuu joku vakavailmeinen maamme tulevaisuuden ongelmista.

Siyahın ne anlama geldiği hakkında bir fikri olmayan birisi gerçekten de beyaz hakkında söz sahibi olabilir mi?

Voikohan joku, joka ei tunne mustaa, puhua valkoisesta?