Translation of "Otuzlu" in English

0.019 sec.

Examples of using "Otuzlu" in a sentence and their english translations:

Tom otuzlu yaşlarındaydı.

Tom was in his thirties.

- Tom otuzlu yaşlarının ortalarında.
- Tom otuzlu yaşlarının ortasındadır.

Tom is in his mid-thirties.

- Tom otuzlu yaşların sonlarında.
- Tom otuzlu yaşlarının sonunda.

Tom is in his late thirties.

O, otuzlu yaşların başlarındadır.

He is in his early thirties.

Tom otuzlu yaşların sonundaydı.

Tom was in his late thirties.

Tom otuzlu yaşların başındaydı.

Tom was in his early thirties.

Tom otuzlu yaşların başlarında.

Tom is in his early thirties.

Tom otuzlu yaşlarında olmalı.

Tom must be in his thirties.

O zamanlar otuzlu yaşlardaydım.

I was in my thirties at that time.

Tom otuzlu yaşlarında evlendi.

Tom got married in his thirties.

Tom otuzlu yaşlarında vefat etti.

Tom died in his thirties.

Şüpheli otuzlu yaşlarında bir adamdır.

The suspect is a man in his late thirties.

Ben otuzlu yaşlarımdayken bir casustum.

I was a spy when I was in my thirties.

Tom otuzlu yaşlarında, değil mi?

Tom is in his thirties, isn't he?

Tom muhtemelen otuzlu yaşların ortasında.

Tom is probably in his mid-thirties.

Tom otuzlu yaşların ortasında gibi görünüyor.

Tom looks like he's in his mid-thirties.

Ton otuzlu yaşlarına kadar evlenmek istemiyor.

Tom doesn't want to get married until he's in his thirties.

Tom otuzlu yaşların başlarında gibi görünüyordu.

Tom appeared to be in his early thirties.

Ben otuzlu yaşlarda aptal yaşlı bir hizmetçiyim.

- I'm a thirty-year-old unmarried woman.
- I'm a stupid old maid in my thirties.

Hem Tom hem de Mary otuzlu yaşlarındalar.

- Tom and Mary are both in their thirties.
- Both Tom and Mary are in their thirties.

Tom otuzlu yaşların sonlarında bir yerde görünüyordu.

Tom looked like he was somewhere in his late thirties.

Tom otuzlu yaşlarına kadar Fransızca konuşmayı öğrenmedi.

Tom didn't learn to speak French until he was in his thirties.

Tom otuzlu yaşlarına kadar nasıl yüzeceğini öğrenmedi.

Tom didn't learn how to swim until he was in his thirties.

Tom, Mary'nin hâlâ otuzlu yaşlarında olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was still in her thirties.

Otuzlu yıllardan beri bu, haziranın en kurak ayı.

This is the driest June since the Thirties.

Tom otuzlu yaşlarının başında profesyonel bir dansçı oldu.

Tom became a professional dancer in his early thirties.

O otuzlu yaşlarında, ama yaşına göre yaşlı görünüyor.

She is in her thirties, but looks old for her age.

Tom ve Mary ikisi de otuzlu yaşlarının başında.

- Both Tom and Mary are in their early thirties.
- Tom and Mary are both in their early thirties.

- Otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.
- O, otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.

She says she has no intention of having a baby until she's in her thirties.

- Tom otuzlu yaşlarındayken bir süre hapiste yattı.
- Tom otuzlarındayken hapiste biraz zaman geçirdi.

Tom spent some time in jail when he was in his thirties.

Tom ve Mary aynı liseye gittiyse de, ikisi de otuzlu yaşlarına gelene kadar birbirleriyle konuşmadılar.

Even though Tom and Mary went to the same high school, they never talked to each other until they were both in their thirties.