Translation of "Gömleğini" in English

Gömleğini çıkardı.

He took off his shirt.

Gömleğini düğmele.

Button up your shirt.

Gömleğini ütüledi.

He ironed his shirt.

Gömleğini çıkar.

- Take off your shirt.
- Take your shirt off.

Gömleğini giy.

- Put on your shirt.
- Put your shirt on.

Tom gömleğini giydi.

- Tom put his shirt on.
- Tom put on his shirt.

Tom gömleğini söktü.

Tom ripped off his shirt.

Tom gömleğini ütülüyor.

Tom is ironing his shirt.

Tom gömleğini katlıyor.

Tom is folding his shirt.

Gömleğini ters giyiyorsun.

- Your shirt is inside out.
- You are wearing your shirt inside out.
- You're wearing your shirt inside out.

Bana gömleğini ver.

Give me your shirt.

Tom gömleğini düğmeledi.

- Tom buttoned his shirt.
- Tom buttoned up his shirt.

O, gömleğini çıkardı.

He removed his shirt.

Tom gömleğini çıkardı.

- Tom took his shirt off.
- Tom took off his shirt.
- Tom pulled off his shirt.
- Tom removed his shirt.

Tom gömleğini çıkarmadı.

Tom didn't take off his shirt.

Gömleğini yanlış ilikledin.

You have your shirt buttoned wrong.

O, gömleğini yırttı.

He tore off his shirt.

Gömleğini içine sok.

Tuck your shirt in.

Lütfen gömleğini çıkar.

Please take off your shirt.

Tom gömleğini ütüledi.

Tom ironed his shirt.

Gömleğini nereden aldın?

Where did you get your shirt?

Gömleğini içeride tut.

Keep your shirt tucked in.

Gömleğini değiştirmesi gerekiyor.

He has to change his shirt.

O, gömleğini ters giydi.

He had his shirt on inside out.

Tom gömleğini içeri soktu.

Tom tucked in his shirt.

Tom gömleğini askıya astı.

Tom put his shirt on a hanger.

- Gömleğini beğeniyorum.
- Gömleğinizi beğeniyorum.

I like your shirt.

O, gömleğini yırtarak açtı.

He ripped his shirt open.

Oyunculardan biri gömleğini çıkardı.

One of the players took off his shirt.

Tom beyaz gömleğini ütüledi.

Tom ironed his white shirt.

O kendi gömleğini ütüledi.

She ironed her shirt.

Tom gömleğini düğmelemeye başladı.

Tom began to button up his shirt.

Tom gömleğini tekrar giydi.

Tom put his shirt back on.

Tom gömleğini ters giydi.

- Tom put his shirt on inside out.
- Tom put on his shirt inside out.

Ken gömleğini ters giymişti.

Ken put his shirt on inside out.

Tom'a gömleğini değiştirmesini söyle.

Tell Tom to change his shirt.

Andy gömleğini dolaba astı.

Andy hung his shirt up in the closet.

Tom gömleğini değiştirmek zorunda.

Tom has to change his shirt.

Tom gömleğini yırtarak açtı.

Tom ripped open his shirt.

Gömleğini senin için ütülüyeyim.

Let me iron your shirt for you.

Yanlışlıkla Tom'un gömleğini giydim.

I put on Tom's shirt by mistake.

Tom gömleğini çıkarmak istemedi.

Tom didn't want to take off his shirt.

Tom gömleğini kafasına çekti.

Tom pulled his shirt up over his head.

Erkek kardeşim gömleğini ters giydi.

My brother wore his shirt inside out.

Tom gömleğini çıkarmak zorunda değildi.

Tom didn't have to take off his shirt.

O, karısına gömleğini tamir ettirdi.

He got his wife to mend his shirt.

Tom siyah gömleğini nadiren giyer.

Tom seldom wears his black shirt.

Tom gömleğini ters yüz giymiş.

Tom had his T-shirt on inside out.

Tom yatak odasında gömleğini değiştiriyor.

Tom is in his bedroom changing his shirt.

Gömleğini değiştir. O çok kirli.

Change your shirt. It's very dirty.

- Tom gömleğini çıkarıp çamaşır makinesine attı.
- Tom gömleğini çıkarıp yıkama makinesine attı.

Tom took off his shirt and threw it into the washing machine.

Polis Linda'nın gömleğini Dan'ın odasında buldu.

The police found Linda's shirt in Dan's room.

Tom gömleğini düğmeledi ve sonra kravatını taktı.

Tom buttoned up his shirt and then put on his tie.

Tom gömleğini yukarı kaldırdı ve karnını açtı.

Tom lifted up his shirt and exposed his belly.

Tom oturma odasına yürüdü, hâlâ gömleğini düğmeliyordu.

Tom walked into the living room, still buttoning his shirt.

Tony gömleğini çıkardı ve onunla piyanoyu ile temizledi.

Tony took off his shirt and cleaned the piano with it.

Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.

Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.

Paramedik, Tom'un gömleğini yırtarak açtı ve yarayı inceledi.

The paramedic ripped open Tom's shirt and took a look at the wound.

Doktor, Tom'un gömleğini yırtarak açtı ve yaraya göz attı.

The medic ripped open Tom's shirt and took a look at the wound.

Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.

Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.

Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot.

Tom ilk kez Mary'nin önünde gömleğini çıkardığında utanmıştı, çünkü göğsüne onun eski arkadaşının adını dövme yaptırmıştı.

Tom was embarrassed when he took his shirt off in front of Mary for the first time, because he had his ex's name tatooed on his chest.