Translation of "Düşmanı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Düşmanı" in a sentence and their english translations:

Düşmanı yaklaştırmayacağız.

We won't approach the enemy.

Düşmanı görüyorum.

I've got a visual on a hostile.

Düşmanı öldür.

Kill the enemy.

- Düşmanımın düşmanı benim dostumdur.
- Düşmanımın düşmanı arkadaşımdır.

The enemy of my enemy is my friend.

Galileo düşmanı yobaz

Big enemy of Galileo

Aslında dünyanın düşmanı

actually the enemy of the world

Biz düşmanı yendik.

We defeated the enemy.

Düşmanımın düşmanı arkadaşımdır.

The enemy of my enemy is my friend.

Şafakta düşmanı şaşırttılar.

They surprised the enemy at dawn.

Düşmanımın düşmanı dostumdur.

The enemies of my enemies are my friends.

Düşmanı hafife aldık.

We underestimated the enemy.

O, düşmanı yeniyor.

She beat the enemy.

Hiç düşmanı yok.

He has no enemies.

Tom yabancı düşmanı.

Tom is xenophobic.

Düşmanı hafife alma.

Don't underestimate the enemy.

- Düşmanı sağ kanadından çevreledik.
- Düşmanı sağ tarafından kıskaca aldık.

We outflanked the enemy's right.

Mahremiyet, güvenliğin düşmanı değil.

Privacy is not the enemy of safety.

Yani çocuklarınızın düşmanı değiliz

So we're not your kids' enemies

Biz düşmanı gafil avladık.

We took the enemy by surprise.

Onun hiç düşmanı yoktur.

She doesn't have any enemies.

Onlar düşmanı pusuya düşürdü.

They ambushed the enemy.

O bir eşcinsel düşmanı.

He's a homophobe.

O bir yabancı düşmanı.

She's a xenophobe.

Ben kimsenin düşmanı değilim.

I am nobody's enemy.

Dostunun düşmanı, senin dostundur.

Your friend's enemy is your friend.

Tom'un çok düşmanı var.

- Tom has a lot of enemies.
- Tom has many enemies.

Tom'un birçok düşmanı var.

Tom has many enemies.

Onlar düşmanı yok ettiler.

They wiped out the enemy.

Onun hiç düşmanı yok.

She has no enemies.

Tom'un hiç düşmanı yok.

- Tom doesn't have any enemies.
- Tom has no enemies.

Tom'un hiç düşmanı olmadı.

Tom never had an enemy.

Düşmanı yenmek için birleşmeliyiz.

We must band together to defeat the enemy.

Eğer birleşmezsek düşmanı yenemeyiz.

We can't defeat the enemy if we don't band together.

Tom'un kesinlikle düşmanı yok.

Tom has absolutely no enemies.

Tom'un hiç düşmanı yoktu.

Tom didn't have any enemies.

Sami'nin hiç düşmanı yoktu.

Sami didn't have any enemies.

Tom bir Türk düşmanı.

Tom is a Turk-hater.

Düşmanı kaçırtıp sarmak için saldırıyorlardı.

chance to rout and envelop the enemy.

Türklük düşmanı bir adamı getirirseniz

If you bring a man who is an enemy of Turkishness

Fakirlerin dostu zenginlerin ise düşmanı

The friend of the poor and the enemy of the rich

Bu ordu düşmanı nasıl yenebilir?

how can this army defeat the enemy?

Insanında en büyük düşmanı kendisidir

is his biggest enemy in his people

En sevdiğiniz sualtı düşmanı nedir?

What's your favorite underwater enemy?

Tom'un bir sürü düşmanı vardı.

Tom had a lot of enemies.

Hiç kimse kendisinin düşmanı değildir.

Nobody is his own enemy.

Onlar düşmanı nehre kadar kovaladı.

They pursued the enemy as far as the river.

Onun hiç düşmanı var mıydı?

Did he have any enemies?

Kanser insanlığın en büyük düşmanı.

Cancer is a great enemy of mankind.

Kocanın birçok düşmanı var mıydı?

Did your husband have many enemies?

Tom Yahudi düşmanı biri değil.

Tom is not an anti-Semite!

Kendinin en büyük düşmanı sensin.

You're your own worst enemy.

Tom hiç düşmanı olmadığını söylüyor.

Tom says he doesn't have any enemies.

Bu adam kilisenin düşmanı mıydı?

Was this man an enemy of the church?

Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz.

We have to drive the enemy out of our land.

Düşmanı yenmek için birleşmemiz gerekir.

We need to band together to beat the enemy.

Tom, kendisinin en kötü düşmanı.

Tom is his own worst enemy.

Leyla'nın çok sayıda düşmanı vardı.

Layla had plenty of enemies.

Tom'un çok sayıda düşmanı var.

Tom has plenty of enemies.

Tom'un çok fazla düşmanı var.

Tom has too many enemies.

Tom onun düşmanı olduğumu düşünüyor.

Tom thinks I am his enemy.

- Tom'un ne dostu ne düşmanı vardır.
- Tom'un hiç dostu ya da düşmanı yoktur.

Tom has no friends and no enemies.

Bence kendine güvenmek ikna etmenin düşmanı.

I think confidence is the enemy of persuasion.

"İyi"nin düşmanı "daha iyi"dir.

- Let well alone.
- The enemy of "good" is "better".

Tom, onun kendi en büyük düşmanı.

Tom is his own biggest enemy.

Tom'un herhangi bir düşmanı var mıydı?

Did Tom have any enemies?

Politik dünyada pek çok düşmanı var.

He has many enemies in the political world.

Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı.

Boredom is his worst enemy.

Harrison'nun adamları düşmanı kovalamaya devam etti.

Harrison's men continued to chase the enemy.

Fadıl'ın bölgede hiç düşmanı var mıydı?

Did Fadil have any enemies in the area?

Tom'un herhangi bir düşmanı olduğundan şüpheliyim.

- I doubt that Tom had any enemies.
- I doubt Tom had any enemies.

Lider onu kişisel düşmanı olarak gördü.

The leader considered him his personal enemy.

- Mary erkek düşmanı.
- Mary bir misandrist.

- Mary is a misandrist.
- Mary is a man-hater.

Gangster filmlerimizden kanlı, kadın düşmanı müziğimize kadar,

From our gangster movies to our murderous, misogynistic music,

çünkü düşmanı dosttan ayırmanın tek yolu buydu.

because that was the only way to be able to tell friend from foe.

Bununla birlikte arazi, ordunun en büyük düşmanı.

The terrain, however, is the army's biggest enemy.

Kanatlarda, Hannibal süvarilerine düşmanı geri ittirmesini emrediyor.

On the flanks, Hannibal orders his cavalry to push forward.

Vlad'ın yönetiminin düşmanı olanlara karşı katliam gerçekleştirdi.

to communities which shelter many of Vlad's rivals to the crown.

Onlar düşmanı şaşkına çevirecek bir plan kurdular.

They conceived a plan to surprise the enemy.

Şimdiki devlet başkanının pek çok düşmanı var.

The current president has many enemies.

Tom'un senin bildiğin bir düşmanı var mıydı?

Did Tom have any enemies you know of?

Onun politik dünyada bir sürü düşmanı var.

- He has many enemies in the political world.
- She has many enemies in the political world.

Böyle arkadaşlar varken düşmanı kim ne yapsın?

With friends like these, who needs enemies?

Dedikoduyu sever,bu nedenle çok düşmanı var.

He likes to gossip, therefore he has a lot of enemies.

Beluga balinalarının tek doğal düşmanı kutup ayılarıdır.

The only natural enemies of beluga whales are polar bears.

- Tom bir kadın düşmanı.
- Tom bir misojinist.

- Tom is a woman hater.
- Tom is a misogynist.

Sami'nin bilinen hiçbir düşmanı yok gibi görünüyordu.

Sami seemed to have no known enemies.

Tom'un niye bu kadar çok düşmanı var?

Why does Tom have so many enemies?

Aybak Kabilesine sadık olan Qutuzun az düşmanı vardı

Having been loyal to the Aybak faction, Qutuz certainly had a few enemies and rivals.

Buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi

nevertheless, the ant's biggest enemy is itself

Karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor

the ant is the biggest enemy again