Translation of "Açamadı" in English

Şişeyi açamadı.

She wasn't able to open the bottle.

O, kutuyu açamadı.

- He was not able to open the box.
- He wasn't able to open the box.

Tom kapıyı açamadı.

Tom couldn't open the door.

Tom kutuyu açamadı.

Tom wasn't able to open the box.

Tom kasayı açamadı.

- Tom wasn't able to get the safe open.
- Tom wasn't able to open the safe.

Tom kavanozu açamadı.

Tom couldn't open the jar.

Tom pencereyi açamadı.

Tom couldn't open the window.

Tom çekmeceyi açamadı.

Tom couldn't get the drawer open.

Tom kapının kilidini açamadı.

Tom couldn't get the door unlocked.

O, o şişeyi açamadı.

She couldn't open that bottle.

Tom dolap kapısını açamadı.

Tom couldn't get the closet door open.

Tom yazar kasayı açamadı.

Tom couldn't open the cash register.

Bayan satış elemanı yazarkasayı açamadı.

The salesgirl couldn't open the cash register.

Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.

Tom tried to open the door, but couldn't.

Tom kapıyı açmaya çalıştı ama onu açamadı.

- Tom tried to open the door, but couldn't get it open.
- Tom tried to open the door, but he couldn't get it open.

Tom öylesine sarhoştu ki kapıyı bile açamadı.

Tom was so drunk that he couldn't even open the door.

Küçük Tom kendini banyoya kilitledi ve kapıyı açamadı.

Little Tom locked himself in the bathroom and couldn't open the door.

Tom çekmeceyi bir levye ile kaldırarak açmaya çalışarak on beş dakika harcadı fakat onu açamadı.

Tom spent fifteen minutes trying to pry open the drawer with a crowbar, but he couldn't get it opened.