Translation of "ürünüdür" in English

Kadınlar, sanat ürünüdür.

Women are works of art.

İnsan, koşullarının bir ürünüdür.

Man is a product of his circumstances.

Bu hayal gücünün ürünüdür.

This is the fruit of your imagination.

İnsan, çevresinin bir ürünüdür.

Man is a product of his environment.

Walt, Soğuk Savaş'ın bir ürünüdür.

Walt is a product of the Cold War.

- Kahve, Brezilya'nın ana ürünüdür.
- Kahve, Brezilya'nın temel mahsulüdür.
- Kahve, Brezilya'nın temel ürünüdür.

Coffee is Brazil's main product.

Onların hepsi hayal gücünüzün hayal ürünüdür.

They're all figments of your imagination.

Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.

The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.

Burada tasvir edilen tüm olaylar hayal ürünüdür.

All the events described in this story are imaginary.

Bu hikayede anlatılan tüm olaylar hayal ürünüdür.

All the events described in this story are imaginary.

Bu dramadaki tüm karakterler tamamen hayal ürünüdür.

All the characters in this drama are fictitious.

Karbonik asit birçok kimyasal reaksiyonun bir ürünüdür.

Carbonic acid is a product of many chemical reactions.

Aktinyum-227, uranyum-235'in bir bozunma ürünüdür.

Actinium-227 is a decay product of uranium-235.

- Kayısı, Malatya'nın yöresel ürünüdür.
- Kayısı, Malatya'nın yöresel mahsulüdür.

Apricots are the local product of Malatya.

Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür.

- Corn is the most highly subsidized crop in America.
- Corn is the most highly subsidized crop in the United States.

Mutluluk bir amaç değil, iyi yaşanmış bir hayatın yan ürünüdür.

Happiness is not a goal. It's a by-product of a life well lived.

Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.

Bazı insanlar daha alt düzey teknolojinin kullanıldığı bir toplumda yaşamayı hayal ederler. At arabası da teknoloji ürünüdür.

Some people fantasize about living in a society with a lower technological level. The horse and buggy are still technology.