Translation of "öneren" in English

- Bunu öneren kişi Tom'dur.
- Tom bunu öneren kişidir.

Tom is the one who suggested this.

Bunu öneren kişi bendim.

I was the one who suggested it.

O bunu öneren kişiydi.

- He was the one who suggested it.
- She was the one who suggested it.

Onu öneren kişi Tom'du.

Tom was the one who suggested that.

Bunu öneren kişi Tom'du.

Tom was the one who suggested it.

Tom bunu öneren kişiydi.

- Tom was the one who suggested this.
- Tom is the one who suggested this.
- Tom is the one who suggested that.

Sen onu öneren kişiydin.

You were the one who suggested it.

Ben onu öneren kişiyim.

I'm the one who suggested that.

Ben bunu öneren kişiyim.

I'm the one who suggested this.

Tom bunu öneren kişi.

Tom is the one who suggested that.

O filmi izlemeyi öneren sendin.

It was you that suggested seeing that movie.

Bunu yapmamızı öneren kişi benim.

I'm the one who suggested we do this.

Bu bilgisayarı almayı öneren sensin.

You're the one who suggested buying this computer.

Bu kulübe gelmeyi öneren sensin.

- You're the one who suggested coming to this club.
- You're the one that suggested coming to this club.

Tom'un arabasını çalmayı öneren sensin.

You're the one who suggested stealing Tom's car.

Tom erken ayrılmayı öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested leaving early.

Sanırım onu öneren kişi bendim.

- I think I was the one who suggested that.
- I think that I was the one who suggested that.

Tom erken gitmemizi öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested that we leave early.

Tom bunu yapmamızı öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested that we do this.

Bunu öneren ilk sen değilsin.

You're not the first to suggest that.

Bunu öneren kişi Tom muydu?

Was Tom the one who suggested this?

Tom bunu yapmamamızı öneren kişidir.

Tom is the one who suggested that we not do this.

Onu yapmamı öneren kişi Tom'du.

- Tom was the one who suggested that I do that.
- Tom was the one who suggested I do that.

Bu şarkıları söylememizi öneren kimdi?

Who was the one who suggested we sing these songs?

Mary ile çıkmamı öneren Tom'dur.

Tom is the one who suggested that I go out with Mary.

Bunu yapmayı öneren kişi Tom'du.

- Tom was the one who suggested doing that.
- Tom was the one that suggested doing that.

Tom bir mola almamızı öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested that we take a break.

Tom'u ziyaret etmemi öneren kişi sendin.

You were the one who suggested I visit Tom.

Bana fikir öneren kişi olduğun söylendi.

I was told you were the one who came up with the idea.

Mary'yi işe almamızı ilk öneren Tom'du.

It was Tom who first suggested that we hire Mary.

Kaleyi ziyaret etmemizi öneren kişi Tom'du.

Tom was the one who suggested that we visit the castle.

Kaleyi ziyaret etmemizi öneren Tom değildi.

Tom wasn't the one who suggested that we visit the castle.

Tom'a onu yapmasını öneren kişi benim.

I'm the one who advised Tom to do that.

Tom bir şişe şarap açmayı öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested opening a bottle of wine.

Tom Mary ile beraber çıkmamı öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested that I go out with Mary.

Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim.

I was the one who suggested Tom keep a journal.

Tom onu bu şekilde denememizi öneren kişiydi.

Tom was the person who suggested we try it this way.

Onu bu şekilde denememizi öneren kişi Tom'du.

Tom was the one who suggested we try it this way.

Tom'a bunu yapmasını öneren sendin, değil mi?

You were the one who suggested that Tom do that, weren't you?

Mary'ye bunu yapmasını durdurmasını öneren kişi Tom'dur.

Tom is the one who advised Mary to stop doing that.

Bunu yapmamı öneren kişi sensin, değil mi?

You're the one who suggested that I do this, aren't you?

Tom daha yüksek maaş öneren bir şirkete taşındı.

Tom moved to a company that offered him a higher salary.

Tom, Mary'ye daha fazla sebze yemesini öneren kişiydi.

Tom was the one who advised Mary to eat more vegetables.

Bunu birlikte yapmamızı öneren kişi sensin, değil mi?

You're the one who suggested that we do that together, aren't you?

Çin yemeği yememizi öneren sensin, bu yüzden şikâyet etme.

You're the one who suggested we eat Chinese food, so don't complain.

- Bunu yapmamızı öneren sendin.
- Bunu yapmamızı sen tavsiye etmiştin.

- You're the one who suggested that we do that.
- You're the one who suggested we do that.

Tom'a bu yaz bizimle kalmak için gelmesini öneren yazı yazdım.

I've written to Tom suggesting that he come stay with us this summer.

Tom'un bunu bu şekilde yapmasını öneren kişi sensin, değil mi?

You're the one who suggested that Tom do it that way, aren't you?