Translation of "Japon" in Chinese

0.019 sec.

Examples of using "Japon" in a sentence and their chinese translations:

- Japon musun?
- Japon musunuz?

- 你是日本人吗?
- 你是日本人嗎?

Japon musun?

你是日本人吗?

- O Japon mu?
- O kadın Japon mu?

她是日本人嗎?

O Japon mu?

他是日本人吗?

Japon yeni yükseldi.

日元涨了。

Japon Büyükelçiliği nerede?

日本大使館在哪裡?

Japon olduğumu bilmiyorlar.

他們不知道我是日本人。

Sen Japon değilsin.

你不是日本人。

Onlar Japon mu?

他们是日本人吗?

Japon kültürüne aşinadır.

他熟悉日本文化。

Japon tarihi çalışıyorum.

我学习日本历史。

Çoğu Japon pirinçle beslenir.

大部分日本人都以米饭为主食。

O, Japon yiyeceği midir?

是日本菜嗎?

Biri Japon diğeri İtalyan.

一个是日本人,另一个是意大利人。

Japon halkı savaştan vazgeçti.

日本人放弃了战争。

O bir Japon çocuk.

他是个日本少年。

Onun Japon olduğunu bilmiyordum.

我不知道他是日本人。

Bu benim Japon arkadaşım.

这是我的日本朋友。

Japon yemeklerini sever misin?

- 你喜欢日本菜吗?
- 你喜不喜欢日本菜?
- 你喜歡日本料理嗎?
- 你喜欢日本料理吗?

Onun kız arkadaşı Japon.

他的女朋友是日本人。

Sumo, Japon geleneksel sporudur.

相扑是日本传统的体育活动。

Japon tarihi ile ilgileniyorum.

我對日本歷史有興趣。

Bir Japon restoranına gidiyoruz!

我们要去日式餐厅!

- Sen bir Japon öğrenci misin?
- Siz bir Japon öğrenci misiniz?

- 你是日本学生吗?
- 你是日语学生吗?

- Çinli misin yoksa Japon musun?
- Sen Çinli misin yoksa Japon musun?

你是中国人还是日本人?

Japon yiyeceği hakkında ne düşünüyorsun?

你覺得日本料理怎麼樣?

Japon halkının nazik olduğu düşünülür.

人们都以为日本人是讲究礼貌的。

Japon tarihi benim favori dersim.

日本歷史是我最喜歡的科目。

Japon ofis çalışanları çok çalışırlar.

日本上班族工作得非常辛苦。

Yakında Japon yemeklerini yemeye alışırsın.

你很快就会习惯吃日本料理了。

Hiç Japon yemeği yedin mi?

你吃過日本料理嗎?

Kısa sürede Japon yemeklerine alışacaksın.

你很快就会习惯吃日本料理了。

Japon balığı gibi hafızam var.

我有个黄鱼脑袋。

O, Japon Picasso olarak tanınıyor.

她被视为日本的毕加索。

O tipik bir Japon insanı.

他是典型的日本人。

Japon müziği ile ilgileniyor musun?

你对日本音乐感兴趣吗?

Japon hükümeti sorunla başa çıkamaz.

日本政府无法管理问题。

Bu şehre Japon Danimarkası denir.

这个城市被称为日本的丹麦。

Japon yemeklerini pişirmeyi sever misin?

你喜歡煮日本料理嗎?

Hiç Japon biran var mı?

您有日本啤酒吗?

O ilk Japon kadın astronot olacak.

她將會成為日本第一個女性太空人。

Az sayıda Japon İngilizceyi iyi konuşabilir.

極少數的日本人可以很好地使用英語。

Bir Japon böyle bir şey yapmaz.

日本人不會做這種事。

Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.

他對日本的歷史十分有興趣。

Bu benim yeni Japon arkadaşım değil.

这不是我的日本朋友。

Japon milleti ton balığı yemeyi sever.

日本人喜欢吃金枪鱼。

Herhangi bir Japon dergin var mı?

你有任何日本雜誌嗎?

Neden bir Japon arabası satın aldın?

你為甚麼買日本車?

Ken, birçok Japon şarkılarını ezbere öğrendi.

肯背了很多日本歌曲。

Japon kadınları ortalama 25 yaşında evlenirler.

日本女性平均在二十五歲結婚。

Japon şirketleri genellikle çalışanlarına üniforma sağlar.

日本的公司通常都會為員工提供制服。

Ben Japon lisesinde okuyan bir kızım.

我是一個日本的高中女生。

Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.

石頭被美麗得放置在日式庭園裡。

O Japon bir işadamı ama Finlandiya'da yaşıyor.

他是一名日本商人,但他住在芬兰。

Ailenizin bir Japon arabasına sahip olmasına şaşırdım.

我很惊讶,你家居然有辆日本车。

O, bizim için bir Japon şarkısı söyledi.

她為我們唱了一首日文歌。

Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.

日本的高校生每年要上三十五個星期的學。

Mary'nin Japon dili ve tarihine bir ilgisi vardır.

玛丽对日语和日本历史感兴趣。

Bir Japon insanı böyle bir şeyi asla yapmazdı.

日本人是不會做這種事的。

Dürüst olmak gerekirse, ben de Japon öğrenmek istiyorum.

其實我也想學日語。

8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.

今天8.8级的强大地震袭击了日本的岛屿。

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.

日本军队看来强大得不可阻挡。

Bir Japon evinin girişinde ziyaretçilerden genellikle ayakkabılarını çıkartmaları istenir.

访客通常在进入一户日本人家之前会被要求脱鞋。

Bu Japon nezaketi ve Amerikan nezaketi arasındaki farktan kaynaklanmaktadır..

這是因為日本人和美國人對禮貌的觀念有所不同。

Fransız mı, Japon mu yoksa Çin yemeği mi yemek istiyorsunuz?

你想吃法国菜,日本菜还是中国菜?

Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler.

很多日本人都會在元旦到神社參拜。

Üçüncü nesil Japon iletişim yöntemleri W-CDMA ve CDMA2000'dır.

日本的第三代通信方式有W-CDMA和CDMA2000。

Genellikle bir Japon evine girmeden önce ziyaretçilerin ayakkabılarını çıkarmaları istenir.

访客通常在进入一户日本人家之前会被要求脱鞋。

Japon Parlamentosu, bugün Ryoutarou Hashimoto'yu ülkenin 52. başbakanı olarak resmen seçti.

日本國會今天正式選舉了橋本龍太郎作為全國第52屆總理。

Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?

你為什麼知道這麼多的日本歷史?

"Japon halkı neden İngilizce okumak zorunda olmalı?" "Yabancılar Japonca okumak zorunda olmalı!" "Söylediğin mantıklı geliyor!"

“为什么日本人必须学英语?倒应该是外国人需要学习日语!”“你说得有道理!”

Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bahane olarak kullanabileceğim Japon kartpostal koleksiyonum var.

我沒有集郵,但是卻收藏了一堆日本的明信片,我想我可以用這來做藉口,邀請他來我家。