Translation of "Temiz" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Temiz" in a sentence and their arabic translations:

Temiz,

لا يوجد قماش نظيف،

Dişlerini temiz fırçala.

نظف أسنانك

Odanı temiz tutmalısın.

عليك أن تبقي غرفتك نظيفة.

Ellerin temiz mi?

هل يداك نظيفتان؟

Benim vicdanım temiz.

ضميري مرتاح.

O, temiz pantolon giydi.

لبس سروالاَ نظيفاَ.

Kediler çok temiz hayvanlardır.

- القطط حيوانات نظيفة جداً.
- القطط حيوانات في غاية النظافة.

Hiç temiz tabak yok.

ليس هناك أطباق نظيفة.

Ve bu temiz,berrak ışığın

و يمكنك أن تتخيل ذلك الصفاء والنور الساطع

temiz hava olmaksızın, düpedüz nemdi.

بسبب انعدام الهواء النقي والانغلاق.

Bebeği temiz bir havluyla kuruladı.

جففت الطفلة بمنشفة نظيفة.

Ama şüphelendirici seviyede fazla temiz

لكنها نظيفة بشكل مثير للريبة

Odasını her zaman temiz tutar.

- دائماً ما تبقي غرفتها نظيفة.
- تحافظ على غرفتها مرتبة دوماً.

Elinden geldiğince odanı temiz tut.

أبقِ غرفتك نظيفةً بقدر الإمكان.

Senin odan benimkinden daha temiz.

غرفتك انظف من غرفتي.

Içinize temiz,berrak bir ışık aldığınızı

يمكنك أن تتخيل و تعتقد

Yani adam biraz haddinden fazla temiz

لذلك الرجل نظيف للغاية

Ann odasını her zaman temiz tutar.

دائماً ما تبقي آن غرفتها نظيفة.

Bu park gerçekten güzel ve temiz.

هذا المنتزه جميل و نظيف حقاً.

Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.

‫هواء نقي،‬ ‫وأشعة الشمس مسلطة على وجهي.‬

Pornografide gördükleri temiz ve ufacık olanlarla kıyaslıyorlar.

بتلك الأنيقة والصغيرة التي يشاهدنها في الأفلام الإباحيّة.

Bu kitabı temiz tuttuğunuz sürece ödünç alabilirsiniz.

- يمكنك استعارة هذا الكتاب بشرط أن تبقيه نظيفاً.
- يمكنك استعارة الكتاب بشرط أن تحافظ عليه.

Dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.

عندما كان العالم يبدو أكثر أمانًا ونظافةً وعدلًا.

Suyu doldurabileceğiniz temiz ve saydam bir şişenizin olması

‫من الحيل الجيدة كذلك،‬ ‫إن كان لديك زجاجة مياه شفافة،‬

Geçmişinin bu kadar temiz olması da belki de

ربما تاريخها نظيف جدا

Güneş ve rüzgar enerjisini de içeren temiz, yenilenebilir enerji

‫الطاقة النظيفة والمتجددة،‬ ‫بما في ذلك الطاقة الشمسية والرياح؛‬

Genellikle, acılarımızın üzerine temiz bir sayfa çekme arzusu duyarız,

غالبا ما نميل لوضع لائحة فارغة من الآمنا،

Herkesin yiyeceğe ve temiz suya ulaşabileceğini temin edecek fırsatlar...

لضمان أن كل شخص لديه حق الوصول إلى الغذاء والماء النظيف.

Kolektif ve güneş, hava ve su gibi temiz yenilenebilir

بدلاً من السيارات الخاصة والاعتماد على مصادر الطاقة

Yağmur yağdıktan sonra havanın çok taze ve temiz olması durumunu seviyorum.

أحب كيف يصبح الهواء عليلا بعد نزول المطر.