Examples of using "повезло" in a sentence and their turkish translations:
Şanslıydın.
- Bugün şansın yaver gitti.
- Bugün şans yüzüne güldü.
Şanslı olduğunu düşünüyorum.
Sadece şanslıydın.
Gerçekten şanslıydın.
Bunu atlattık.
Şanslı sinek.
Bazılarının şansı yaver gitmiş.
Tom şanslıydı.
Ben şanslıydım.
Kendini şanslı düşün.
Tom çok şanslıydı.
Biz şanslıydık gibi görünüyor.
Ama o şanslıydı.
Sanırım şanslıydım.
Çok şanslıydım.
Onlar şanslı, değil mi?
Diğerleri çok şanslı değildi.
Belki de sen şanslısın!
Ben sadece şanslıyım.
Biz yine şanslıydık.
Çok şanslıydık.
Biz sadece şanslıydık.
Ben akılalmaz derecede şanslıydım.
Son derece şanslıydım.
Ben çok şanslıydım.
Biz çok şanslıydık.
- Bugün şanslıydım.
- Bugün şans yanımdaydı.
Birden şanslı oldum.
Yaşadığın için şanslısın.
Bu kez şanslıydınız.
Şanslısın ki ölmedin.
Onu bulduğun için şanslıydın.
Ben şanslıydım.
Bugün çok şanslıydım.
Sen çok, çok şanslısın.
Tom o kadar şanslı değildi.
Sen şanssızsın, Tom.
Arkadaşın çok şanslı.
O gerçekten zor bir molaydı.
Şanslıydık.
Onlar şanslıydı.
Kendinizi şanslı düşünün.
- Üçünüz çok şanslısınız.
- Siz üçünüz çok şanlısınız.
Belki Tom şanssızdı.
Tom en şanslıydı.
İkimiz de şanssızız.
Sanırım Tom çok şanslıydı.
Bu insanlar çok şanslıydı.
- Tom şanslı idi.
- Tom şanslıydı.
Çok, çok şanslıydım.
Kötü bir şans yaşıyorum.
Vurulmadığın için şanslısın.
Tom arkadaşın olduğu için şanslısın.
Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım.
kısacası biz 90 lılar olarak birazcık böyle şanslıymışız
Kız olduğun için şanslısın.
Oğlan olduğun için şanslısın.
Hayatta olduğum için şanslıyım.
Burada olduğum için şanslıyım.
Hayatta olduğu için şanslı.
Hayatta olduğumuz için şanslıyız.
O, trene yetişmek için yeterince şanslıydı.
Samimi arkadaşlarım olduğu için şanslıyım.
Onlar hayatta olduğu için şanslı.
Ne kadar şanslı olduğumu biliyorum.
Onunla tanıştığım için şanslıydım.
Sana burada sahip olduğumuz için şanslıyız.
Tom hayatta kaldığı için şanslı.
- Burada olduğumuz için şanslıyız.
- Burada olmakla şanslıyız.
Senin gibi bir arkadaşa sahip olduğum için şanslıyım.
- Seni ısırmadığı için şanslısın.
- Sen şanslısın çünkü seni ısırmadı.
Sen şanslısın çünkü o seni ısırmadı.
ve sahiden bu sefer şansımız yaver gitti.
hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu,
şimdiki çocuklar malesef daha şanssız
Arkadaşım benden daha şanslıydı.
Şanslıydı ve yarışı kazandı.
Tom gelmediği için şanslısın.
Hâlâ hayatta olduğumuz için şanslıyız.
Şanslı değildim.
Tom hâlâ hayatta olduğu için şanslı.
İyi bir koltuk bulacak kadar şanslıydım.
Havanın çok güzel olması şanstır.
Ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin.
Onunla karşılaştırıldığında şanslıyım.
Tom sana sahip olduğu için çok şanslı, Mary!
Ne kadar şanslı olduğunuz hakkında bir fikriniz var mı?
Biz çok şanslıydık.
Gerçekten şanslıydım.
Çok şanslıydım.
Sanırım biz şanslıydık.