Examples of using "пальцами" in a sentence and their turkish translations:
Ayak parmaklarını oynatma.
Parmaklarını şıklattı.
Tom parmaklarını çıtırdattı.
O, parmaklarını şaklattı.
Parmaklarını çıtlatmayı kes.
O parmaklarıyla masada tempo tuttu.
Mary ayak parmaklarını kımıldattı.
O, saçlarının arasında parmaklarını gezdirdi.
On iki parmakla doğdum.
Tom masada parmaklarıyla tempo tuttu.
Tom parmaklarını masasının üzerine vurdu.
Parmaklarını saçında gezdirdi.
Tom parmaklarını saçında gezdirdi.
Tom parmaklarıyla şakaklarıma masaj yaptı.
Parmaklarımı şakırdattığımda uyanacaksın.
Ayak parmaklarıyla anahtarlarını almaya çalıştı.
Tom'un parmaklarını çıtırdattığını duydum.
O, başparmak ve işaret parmağıyla kelebeği yakaladı.
Tom çatalı yere koydu ve parmaklarıyla bir baget aldı.
Böylesine kısa başparmaklar piyano çalmanı kolaylaştırmayacak.
Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.
Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.
Elim soğuktan o kadar uyuşmuş ki parmaklarımı hareket ettiremiyorum.
Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.