Examples of using "обедать" in a sentence and their turkish translations:
Öğle yemeği yiyelim!
Öğle yemeği yeme zamanı.
Yemek yiyelim.
- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.
Öğle yemeği zamanı!
Öğle yemeği zamanı değil mi?
Öğle yemeği yiyelim.
Tom eve öğle yemeği yemeye gitti.
O öğle yemeği yemeğe başladı.
Pekala, hadi öğle yemeği yiyelim.
Sanırım akşam yemeği vakti geldi.
Öğle yemeği yememizin zamanı.
Şimdi öğle yemeği yemek istemiyorum.
Tom zaten öğle yemeği yemeye başladı.
- Öğle yemeğini az önce bitirdim.
- Öğle yemeğini yemeyi az önce bitirdim.
Öğle yemeği zamanı.
Tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Tom öğle yemeğine çoktan gitti.
Tom öğle yemeği için bize katılmadı.
Biz cuma günü bir yemek için dışarı çıkıyoruz.
Öğle yemeğini yemeyi az önce bitirdim.
Tom şimdi öğle yemeği yemek istemiyor.
Öğleyi geçmiş. Haydi yemek yiyelim.
Ben Tom'la öğle yemeği yiyor olacağım.
Ben hep öğle yemeği için eve giderim.
Tom seninle öğle yemeğine gitmek istemiyor.
Öğle yemeğine gidelim.
Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
Yemek yiyecek.
Bugün seninle akşam yemeği yiyeceğim.
Tom öğle yemeği için her gün eve gelir.
Tom ile öğle yemeği yemek istemiyorum.
Tom öğle yemeği için her gün Mary'nin evine uğradı.
"İnsanlar evsizlerin olduğu yerde öğle yemeklerini yemeyecekler."
Şimdi yememeyi tercih ederim.
Tom bugün benimle öğle yemeği yemek istemiyor.
Tom bugün benimle öğle yemeği yemekistemedi.
Tom öğle yemeği yemeyi reddetti.
Ben akşam yemeği istemiyorum.
Öğle yemeğimi bitirmedim.
Rezervasyon olmadan bu restoranda yemek yemek imkansız.
Akşam yemeği yiyeceğim.
Tom Mary'ye öğle yemeği için nereye gitmek istediğini sordu.
- Tom'a, öğle yemeğinde nereye gittiğini sordum.
- Tom'a öğle yemeği için nereye gittiğini sordum.
Bugün nerede öğle yemeği yiyeceksin?
Onun canı öğle yemeği yemek istemedi.
Tom bizimle öğlen yemeği yiyecek mi?
Tom neden öğle yemeği yemedi?
Tom Mary ile öğle yemeğine gitmek istemiyor.
Nerede öğle yemeği yiyeceğimize karar verdin mi?