Examples of using "белка" in a sentence and their turkish translations:
Bak, bir sincap!
Bak, bir sincap.
O bir sincap mıydı?
Bak, bir sincap!
Sincap mı o?
O bir sincap.
- Sincap fındık yedi.
- Sincap, fındıkları yedi.
Sincap ağaca tırmandı.
Sincap fındık toplamayla meşguldü.
Bu sincap utangaç.
- Şu bir sincap mıydı?
- O bir sincap mıydı?
- Bu bir sincap mıydı?
Ben bir sincap değilim.
Sincap pizza yiyor.
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
Bu sincap ürkek değil.
Tom, bak, sincap geri döndü!
Bir sincap dalların arasında saklandı.
Sincap "aptal insanlar" dedi.
Bu sincap kış uykusuna yatıyor.
Bu sincap yüksekten korkuyor.
Bir sincap gölette banyo alıyor.
Sincap bütün çerezi yedi.
Tom'un bir sincabı var.
Sincap onun elinden yedi.
Tom'un sadece bir sincabı var.
İblis bir sincaptır.
Tom kuduz bir sincap tarafından saldırıya uğradı.
Bir sincap kızıma kuduz hastalığı bulaştırdı.
Sincap ağaçları seviyorum dedi.
Tom'un sincabı rock müzik dinlemeyi sever.
Yenebilirler, protein kaynağı olur.
Yenebilirler, protein kaynağı olur.
Sincap, bu çam fıstıkları lezzetli dedi.
Yumurtalar iyi bir protein kaynağı mıdır?
Tekerdeki bir hamster gibi koşarım.
Bu sincap beni delirtiyor.
Hipnotizmacı Tom'u bir sincap olduğuna ikna etti.
Balık iyi proteinlerle, iyi enerjiyle doludur
Kendimi tekerlek üzerindeki bir hamster gibi hissediyorum.
Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.
Sincaplar fındık yer.
Sincap gözlerini kapattı ve fındıkları saymaya başladı.
Tom, Cadılar Bayramı gününde bir kuduz sincap tarafından saldırıya uğradı.
Böcekler çok besleyici ve iyi bir protein kaynağı.
Bazen kendimi tekerlek üzerinde yarışan bir hamster gibi hissediyorum.
Dev bir sincap ağzını her seferinde düzinelerce küçük incir tohumuyla dolduruyor.
"Orada, bir sincap" "Ne? Nerede?" "Yukarıda ağaçta. Görüyor musun?" "Evet, onu gördüm!"
Bu plastik sincap Çin'de üretildi.