Examples of using "акцент" in a sentence and their turkish translations:
Onun aksanı onu ele verdi.
Bu bir Amerikan aksanı.
O bir Avustralya aksanı.
O aksanı seviyorum.
Tom güneyli aksanına sahip.
Tom'un bir İngiliz aksanı var.
Tom'un Amerikan aksanı var.
Tom'un bir Avustralyalı aksanı var.
Benim aksanım muhtemelen garip.
Fransızca aksanın berbat.
Onun bir Güney aksanı var.
Benim ne aksanım var?
O hangi aksan?
Onun sevimli bir aksanı var.
Şirin bir aksanı var.
Onun aksanını seviyorum.
Onun farklı bir İngilizce aksanı var.
Tom'un ağır Alman aksanı var.
İrlandalıların telaffuzunu güzel taklit ediyor.
Mary Alman aksanlarının çekici olduğunu düşünüyor.
Onun tipik bir İskoç aksanı var.
O aksanı nereden aldın?
Bu Tom'un gerçek aksanı değil.
Ben onun aksanını anlayamadım.
O, eğitimin önemini vurguladı.
Onun hangi aksan olduğunu bilmiyorum.
O bana aksanımdan hoşlandığını söyledi.
Paraya çok fazla önem vermemeliyiz.
İngiltere'de mi doğdun? İngiliz aksanın yok gibi görünüyor.
Aksanı onun bir yabancı olduğunu göstermektedir.