Examples of using "Kota" in a sentence and their turkish translations:
Benim bir kedim yok.
Kediyi bulun.
Kedim var.
Bir kedimiz var. Hepimiz kediye düşkünüz.
Köpek kediyi kovaladı.
Beyaz bir kedim var.
Benim bir kedim yok.
Kediyi "Tama" diye çağırıyorum.
Peter bir erkek kedi satın alıyor.
O kediyi istiyorum.
Kediye bak.
Tom'un kedisi kayıp.
Alice'in bir kedisi var.
Tom'un bir kedisi vardı.
Ben kedimi arıyorum.
Çok fazla su değirmenciyi boğdu.
Benim bir kedim ve bir köpeğim var.
Bir kedinin bir köpeğin peşinden koştuğunu gördüm.
Bir köpeğim ve bir kedim var.
Lütfen kediye iyi davran.
Onun beyaz bir kedisi var.
Bizim bir kedimiz ve bir köpeğimiz var.
Tom'un bir kedisi yok.
Tom'un siyah bir kedisi var.
Onun beyaz bir kedisi var.
Şu kediye bak.
Bir köpeğe sahip olmaktansa bir kediye sahip olmayı tercih ederim.
Kedimizin kürkü parlaklığını kaybetti.
Tom Mary'nin kedisini öldüren kişidir.
Kedimin girmesi için kapıyı aç.
Bu bence bir kedigil tüyü.
Onun bir kedisi ve iki köpeği var.
Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.
Cookie adında bir kedim vardı.
Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.
Kedi uzaktayken fareler oynayacak.
Ayrıca onun güzel bir kedisi var.
Ev kedisi büyüklüğündeki dişi kolugo doyurucu bir yemek olacaktır.
Onun bir kedisi vardır ve kedi beyazdır.
Kedinize asla köpek maması yedirmeyin.
Bir kedim olduğunu bilmiyor.
"Kedimi gördün mü?" "Hayır." "Yalancı, hâlâ çiğniyorsun!"
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.
Ben senin kedini seviyorum ama o benden hoşlanmıyor.
Ve burada eğer bir kedi tüyü varsa bu muhtemelen jaguar demektir.
Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
Ona oyuncak bir kedi aldım fakat o bundan mutlu olmadı.
ama bu vahşi kediden sonra diğer finalistimiz kim olacak?
Mary, Tom'un online avatar olarak neden bir kediyi seçtiğini anlamıyor.
Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.
Sürücü kediye çarpmamak için yoldan çıktığında, kıl payı kurtuldu dedi.