Examples of using "있다'" in a sentence and their turkish translations:
birçok engel olsa da
yapabilir diye düşündüm.
İlk olarak, hiç bitmeyen bir form...
Doğum ise bedenle alakalı.
Amazon yağmur ormanları rekor seviyede yanıyor.
uluslararası işbirliğini de gösterebilir.
Sonra uzun randevular ve pahalı ücretler...
Elinizde panzehir var diye paçayı sıyırdığınızı sanmayın.
Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.
ve 2'nci Muhafız Mızraklı Süvari Birliği'nden Verline.
belki bu sefer sadece yiyecekten ibaret olmaz.
çünkü bizi iki farklı şey olarak görmüyorum.
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.
veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.
Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.
Ki halihazırda İran destekli Hutilerle de çatışma halindeler.
bölgedeki gücünü arttırmak isteyen Suud ve İranlıların iştahını da bir hayli kabartmış durumda.
Kokulu dışkıların bir mesajı var. "Bu dallar sahipli."