Examples of using "얼굴을" in a sentence and their turkish translations:
Rüzgâr yüzüme vursun
yüzümü TV'de göstermemi istedi.
şehir merkezinde durdurulup kimlik sorulmasına alışmıştık.
"Maskeler sizi yüzünüze dokunmaktan alıkoyma konusunda gerçekten iyi iş başarıyorlar."
ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım.