Examples of using "아버지는" in a sentence and their turkish translations:
O yoktu artık.
Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki
Babam ailemizin gelirini artırmak adına keçiler beslerdi.
Babam bir Cuma günü ölmüştü.
42 yaşındaydı, bense 15.
Sanki bana bakıyordu ama aslında yere bakıyordu.
Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,
Babam yarı zamanlı çalışıp öğretmenlik eğitimi gördü
ellerimi nasıl kullanacağımı öğretmedi bana.
Babam on yıldır hasta
İyidir, kibardır, hassastır ve korumacıdır,
''Hepimiz öleceğiz, Susie'' derdi.
Onu bir tulumun içinde yere eğilmiş buldum.
Babam tüm maçlarıma tişört giyerek gelir,